Yıl sanıyorum ki 1980 idi, rahmetli Seyyid Kâzım Efendi ile Kınık'tayız. O zamanlar kendisini Kula'ya arabamla ben götürüp getiriyordum. Bu yüzden yolda bana, devaml ı bir şeyler anlatırdı. Neyse, bir caminin avlusundayız, abdest almış karşıdan geliyor. Ben de kenarda sigara içiyorum. Onu görünce sigarayı attım. Beni görmü ştü. "Ver bak ıyım bir sigara "dedi ve devamla "Oğlum babanızın kıymetini biliyor musunuz."dedi. Efendim, bunu bana 3-4 zat- ı muhterem aynı şekilde sormuştu dedim. "Oğlum Uşşâkî tarikatında Pîr Hazretlerinden sonra en fazla yıldızı parlak olan o olacak, yakında bütün tarikatlara da hizmet edecek, mânen nereye gitsem devamlı olarak karşıma çıkıyor." dedi. Bu olaydan bir ay s onra müsaade etti ve babam da kitap yazmaya başladı. Hacı baba o gün kahvaltıda Kâzım Efendiye bir rüya anlatmıştı. Rüyasında elinde hortum, Türkiye'yi bütünüyle sulamıştı.
Seyyid Kâzım Efendi sözlerine devamla "Aynı rüyâsında olduğu gibi bir zaman gelecek Türkiye'de arşı sulayacak." Diye bana anlattı.
Bende, ama efendim dedim, sizin yanınızda ne konuşulursa konuşulsun ben dışarı çıkınca unutuyorum. "Mehmet Efendi" dedi "O zaman geldiğinde sen babana hatırlat bize duâ etsin."
Bundan 3-4 sene evvel babama dedim ki, o zat-ı muhteremler bana böyle bir şeyler söyledilerdi, onlara dua et. Estağfirullah falan dediyse de hatırlatmış oldum.
***
Yorumlar
Yorum Gönder