Abdullah Allah'in adami- Allah'a ait olan, onun yolundan giden kisi
Abidin Dua eden / Duaci
ACAR : Becerikli,atılgan
ACAR : Cesur, becerikli
ACER: HZ.İsmail'in annesi
ACUN : Dünya,varlık
Adem Allah'in yarattigi ilk insan / Adam
Adil Adaletli / Hakça davranan
Adnan Eski Türk isimlerinden / Iki gökyüzü, iki cennet anlaminda
Affan Kendini kötülüklerden uzak tutan
AFRA: Ayin 13.Gecesi, afra binti ubeyde;sahabe hanımlarından
Agah Bilgili / Bilen / Haberli / Uyanik
Ahmet Övülmeye deger/ Begenilmis / Allah'a sükreden /
AHSEN: (Ar.) Daha güzel, çok güzel, en güzel. Erkek ve kadın adı
Akad Soyluluk, Onurlu bir kisilige sahip olmak
AKAY : Beyaz ay, dolunay
AKAY: Dolunay
AKEL : Dürüst, güvenilir
AKGÜN : Mutlu,sevinçli gün
AKIN : 1.Arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olmak. 2.Baskın.
Akif Dünya islerinden uzaklasip, ibadet için Allah'a yönelen
Akil Akilli , Rüstünü kanitlama konumuna gelmis , yaptiklarinin farkinda olan
Akin Hizli bir biçimde düsmana yapilan saldiri
AKTAÇ : Beyaz taç,gelin tacı
AKTAN : Aydınlık gece
Alaatin Dini yükseltmek, yüceltmek için çalisan
Aldemir Ateste kipkirmizi hale getirilen demir Al-Demir
ALGAN: Fetheden , alan
ALİ : Yüce,ulu
Ali Yüce, yüksek, sanli, onurlu kimse
ALİCAN : Candan,cana yakın Alican Cana yakin, içtenlikli, candan, sicakkanli, girisken Alim Bilim adami, bilgin ilim bilen, ilimle ugrasan kimse
ALİŞAN : Şanı şerefi en yüksek olan
ALKAN : Kızıl kan
ALKIN : Sevdalı,aşık
ALP : Kahraman,cesur,savaşçı
Alp Yigit, soylu, kahraman Türkçe adlarda bazen basa ya da sona da konulan ek
ALPAR :Yiğit,cesur
Alparslan Korkusuz, yigit, Soylu, aslan gibi anlaminda
ALPASLAN : Aslan gibi cesur,savaşçı beyi
ALPER : Yiğit insan, yiğit erkek.
Alper Alp + Er Cesur erkek Soylu erkek anlaminda
ALPEREN : Yiğit ve ermiş kişi.
ALPHAN : Yiğit,hükümdar
ALPTEKİN : Tek yiğit,prens
Alptekin Alp+ Tekin Soylu prens, güvenilir ve soylu
ALPTUĞ : Yiğitlik simgesi.
ALTAN : Sabah güneş doğarkenki zaman
Altan Al + Tan Kirmizi + safak, günesin safaktaki kirmizi rengi
ALTAY : Orta Asya'da Tanrı dağı,bir Türk boyu
Altay Yüksek orman anlaminda. Orta Asya'da bir siradag
Altug Al+Tug Kirmizi + Tug degerli taslarla süslü tug
ALTUĞ : Kızıl tuğ, al renkli.
ALYADUA: Gökyüzünün yakarışı
ANDAÇ : Armağan,hediye
ANIL : Amaç, erek, hatırlanmak.
Anil Ölçülü davranan, hosa giden kimse
ARAL : Takımada,sıradağlar.
Aras Kalin Yün, At kili anlaminda (Aras nehri)
Aras Sahip çikilan buluntu, Dogu anadoluda bir irmagin adi
ARCAN : Saf,temiz
ARDA : 1.İşaret olarak yere dikilen çubuk. 2.Ardıl.
Arda Halef, ardindan gelen
ARDA: 1. Hükümdar veya kumandan asası. 2. İşaret olarak yere dikilen çubuk. 3. Meriç ırmağının Edirne yöresindeki önemli bir kolu. 4. Uygur yazılarında geçen çok eski bir Türk adı. 5. Sonra gelen.
AREL : Temiz,dürüst
ARGUN : Zayıf,güçsüz,dermansız
ARGÜN : Temiz,aydınlık gün
Argün Temiz gün, günlük güneslik, yasama sevinci veren gün
ARIKAN : Temiz soy
ARIN : Temiz,saf - Alın
ARİF : Anlayışlı,tanınmış,meşhur,bilgi sahibi
ARKAN : Temiz kandan gelen - Üstün,galip
ARKUT : Temiz ve kutlu.
ARMAN : Hasret,özlem - Sıkıntı
ARSLAN : Yırtıcı,güçlü,yiğit
Artaç Ar+ Taç Utanma duygusunu bas taci eden
ARTUN : Kendine güvenen, onurlu.
Asil Soylu, soylu bir aileden gelen,seçkin insan
Asim Temiz, namuslu, saglam karakterli
Aslan Türklerin, güçlü insan tanimlarinda genellikle seçtikleri ormanlar krali
Asrin Bu asira ait, bu devire uygun
Ata Baba, ced, Ecdat, Büyükbaba, Bilge
ATABERK : Şehzade eğitmeni - Devlet yetkilisi
Atabey Selçuklularda sehzadeleri egitmekle görevli kisilere verilen ünvan
ATACAN : Hoşgörülü,babacan
Atahan Han soyundan gelen, soylu yigit
ATAK : Canlı,girişken-Cömert-Nişancı
ATAKAN : Düşünmeden cesurca işe girişen
Atakan Atasinin kanini tasiyan, atasinin kanindan gelen gücü barindiran
ATALAY : Ünlü,şöhretli
ATAMAN : Ata kişi,önder
Atanur Atasindan aldigi nuru tasiyan
ATASOY : Ataların soyundan gelen
Atay Herkesçe bilinen, taninmis, ünlü
Ates Yanici maddelerin yanmasiyla isi ve isigin ortaya çikmasi
Atif Egilimli, birine sefkatle egilen, sevgi duyan / Bir seye yönlendirilen
Atil Ileri hamle yap, anlaminda Atil, atilmak
Atilay / Atalay Kolaylikla ileri atilabilen, cesur kimse
ATİLLA : Savaşçı,fatih - Büyük,ünlü
Atilla / Attila Hunlarin "Tanrinin Kirbaci" denilen büyük hükümdari
Atinç Atilgan / Atak
Atlihan At + Han kelimelerinden, Iyi ata binen yigit Han
Avni Yardim etmek, yardimda bulunmak, yardimla ilgili
Aybars Ay ve Pars kelimelerinden, Ay gibi güzel, pars gibi yirtici
AYBERK : Ay gibi güzel ve sağlam.
AYDIN : Işıklı-Aylı gece-Açık,belli-Uğurlu
Aydin Beyni çagdas düsüncelerle aydiinlanmis, bilgili kisi
Aygün Ay gibi parlak ve isikli güzel gün
AYHAN : Ay hakimi
Ayhan Ay gibi güzel yüzlü hakan Ay +Han
Aykan Kani ay gibi parlak ve temiz Ay Kanli
AYKUT : Ay gibi uğurlu.
Aykut Kutlu ay, armagan, ödül
AYŞIL: Ay gibi ışıl ışıl
AYTAÇ : Ay biçiminde taç
Aytaç Basinda ay gibi isikli taç bulunan Ay + Taç
AYTEK : Ay gibi
AYTEKİN : Ay şehzadesi, prensi
Aytekin Ay gibi parlak ve biricik. Çok degerli Ay + Tek
Aytekin Tek ay, ugur getiren ay
AYTUNÇ : Ay gibi güzel,tunç kadar sağlam
Ayyüce Ay gibi aydinlik nurlu ve yüce olan er
Azer Azerbaycan kelimesinin kökü olan Azer'den..
Azim Bir seyler yapmak için kararli kisi, Azmeden, Azimli
AZİZ : Sevgili - Az bulunur- Muhterem
Aziz Onur sahibi yüce, Saygideger, Manevi gücü çok üstün
AZMİ : Kararlılık - Güçlü,kuvvetli
Azmi Kemikli, kemikle ilgili / Azim sahibi
AZRA: Yine iffete tekabül eden, namuslu ve tertemiz kadın anlamındadır. Kirlerden arındırılmış, masum manasında.
Babür Hindistan'da yasayan bir tür kaplan/Babür imparatorlugunun kurucusu Babürsah'tan
BAHA : Kıymet, değer, para.
Baha Deger fiyat, kiymatinin karsiligi, Ederi
BAHADIR: Kahraman
Bahadir Yigit , kahraman, atak, gözünü daldan budaktan esirgemeyen
BAHİR : Deniz-Belli, açık-Işıklı,parlak
Bahri Denizle ilgili, denizci, denizingücü, sonsuzlugu
Bahtiyar Mutlu, talihli, Hayatindan memnunolan
Baki Süreklilik sahibi, sonsuza kadar kalan, sonsuz, sonu olmayan
Bala Küçük çocuk, Yavru, Korunmasi gereken
Balaban Bir tür yirtici kus. Iri cins birtür Dogan (kus)
BALER : Tatlı dilli, cana yakın
BALKI : Şimşek, ışık, parlayış.
BARAN : Direnci kıran güç, ulu, yüksek.
BARAN: Yağmur
Baransel Güce, kuvvete ait. Güçsel.
BARAY : Sonsuzluk.
BARBAROS : Kızıl sakal
Barbaros "Barba Rosse" Kirmizi sakal. Asil adi Hizir olan büyük Türk amiraline Avrupalilarin taktigi ad.
BARIN : Güç ve kuvvet.
BARIŞ : Sulh.
Baris Uzlasma.
BARKAN : Çölde oluşan küçük kum kitlesi
BARKIN : Gezmek, görmek, gezgin.
Barkin Gezgin, Seyyah, Sürekli gezipdolasan
BARLAS : Kahraman
BARS : Kaplan benzeri yırtıcı hayvan
BARTU : En eski Türk hanlarından biri.
Basar Basarili ol anlaminda
Basri Gören, görme ile ilgili, görebilmek
BAŞER : Başta gelen
BATI : Güneşin battığı yön
BATIHAN : Batı'nın hükümdarı, hanı
BATIRAY : Ay gibi yiğit
Batikan Bati+ Khan Batinin Hani ya da Batinin Kani anlaminda
Battal Kahraman. Oldukça iri yapili, Alisilmisin disinda büyük
Batu Güçlü Kuvvetli
BATUĞ : Üstün olan, yiğit. Az.
BATUHAN : Yiğit hükümdar.
Batuhan Güçlü Kuvvetli Han. Altinordu devletinin kurucusu Batuhan.
BATUR : Yiğit, yürekli, bahadır.
Batur Korkusuz, yigit.
BATURALP : Yiğitler yiğidi
BAYAR : Ulu, yüce
Bayar Büyük, ulu yüce.
BAYBARS : Eski Türklerin beslediği kaplan
BAYBORA : Fırtına
BAYCAN : Zengin
Bayezit/Beyazit Birçok Osmanli sehzadesinin ortakadi.
BAYHAN : Zengin ve güçlü
BAYKAL : Yaban kısrağı - Sibirya'da bir göl
Baykal Yaban kisragi. Mogolistandaki büyükgöl
Bayraktar Bayrak tasiyan.
Bayram Ulusca kutlanilan, Kutsal ve önemli günler.
BAYSAL : Soylu, ünlü
Baysal Dirlik düzenlik içinde, sakin,gürültüsüz.
BAYÜLKEN : Göğün 16.katında oturan barış tanrısı
BEDİR : Dolunay.
Bedir Ayin ondördü. Dolunay. Ay.
BEDİRHAN : İleri görüşlü lider
Bedirhan Ay+ Han gibi Bedir + Han
Bedrettin Ayin ondördü gibi isik saçan, temiz ve yüce
Bedri Ay gibi, aya benzeyen, Aya ait
Behçet Sevinç, güzellik, güler yüzlülük.
Behiç Sen. Güleryüzlü, Neseli.
Behlil / Behlül Çok gülen, hayir sahibi, güleryüzlü
Behram Merih Yildizi.
Behzat Dogustan iyi, soylu kisi
Beki / Bekri El degmemis, Bakir, Tertemiz, bozulmamis.
Bektas Saygin, aziz, denk, esit.
BELİNAY: Cennette peygamber cicegi
BENGİSU: Ebedilik,ölümsüzlük veren su
Berat Izinli, müsaadeli olmak / Diploma
BEREN: 1. Güçlü, kuvvetli. 2. Akıllı
BERFİN: kardan yapılmış,tertemiz
Berhan Han soyundan, Hanla ilgili, han üzerine.. (Han=Hakan)
BERK : 1.Sert, sağlam, katı. 2.Yıldırım.
Berk Saglam güçlü, dayanikli
BERKAN : Parlama - Kıvırcık kuzu postu
BERKANT : Bozulmaz yemin
Berkant Saglam Yemin . Berk + Ant.
BERKAY : Ay gibi güçlü
BERKAY : Güçlü ve ay gibi.
Berkay Saglam yapili ve ayisigi gibi parlak olan. Ay isigi, Güçlü ay
BERKE : Kamçı
BERKE : Kamçı, kırbaç.
Berke Cengiz Han'in torununun adi. Degnek, sopa, kamçi anlaminda da kullanilir
Bermal Birseyler yapmakla ilgili, yapan, ortaya çikaran, becerikli
BERRA: (Ar.). - Doğru sözlü, hayır işleyen kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
BERRE: Manası temizleyicidir
Besim Güler yüzlü
BETUL: O’nun nefsani kirlenmelere karşın korunmuşluğunu, iffetli ve onuruna düşkün olduğunu anlamlandırır.
Bilal Ilk ezani okuyan Bilal-i Habesi'nin adindan..
BİLGEHAN : Göktürk hakanı
BİLGİN : Alim, bilgili kişi
Bilgin Bilgi sahibi. Alim
BİRANT : Tek yemin. Özelliği olan yemin
Birol Tek ol, anlaminda . Bir + Ol
Bogaçhan Inanilmaz derecede güçlü , insanüstü gücü olan
BOĞAÇ : Bir Dedekorkut kahramanı
Bora / Boran Ardindan yagis getiren siddetlirüzgar.
BORA : Şiddetli rüzgar
BORAN : Rüzgar şimşek ve gök gürültüsü ile ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı.
Bozkurt Türklerin Orta asyadan çikisinda yol gösterdigine inanilan efsanevi kurt
BU YAYINA VERILEN BAĞLANTILAR
BugraErkek deve
Bugrahan Müslüman Türk Hakanlardan Saltuk Bugrahan.
BUĞLEM: Cenneti müjdeleyen melek
BUĞRA : Erkek deve
Bulut Bildigimiz bulut. (Havada bulut sen bunu unut gibi)(!)
Bumin Baykus, Puhu kusu.
BURAK : Hz.Muhammed'in Miraç gecesi bindiği efsanevi at
Burak Hz. Muhammed'in Miraç'ta bindigi efsanevi ata verilen isim.
BURAK: Hz. Muhammed'in Miraç'ta bindiği efsanevi ata verilen isim.
BURÇ : Kale, hisar çıkıntısı - Güneş sistemi - sarp yamaç
Burçin Disi geyik.
Burhan Delil, kanit.
Burhanettin Dinin kaniti, dinin delili, isbati
BÜLENT : Yüce, yüksek
Bülent Yüksek, uzun, erisilmesi zor, yüce
Bünyamin Hz. Yakup'un oglu
BÜŞRA: Mutluluk getiren haber
CABBAR Kuvvet,kudret sahibi-Becerikli
Cabbar Güç ve kuvvet sahibi kimse
Cafer Çay dere küçük akarsu
CAFER:Küçük akarsu
CAHİT Çaba gösteren, çalışkan
Cahit Çalisan çaba gösteren / Inatçiayak direyen
Can Insan ve hayvanlarda yasami saglayan ve ilk korunan
CAN: İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağladığınave ölümle vücuttan ayrıldığına inanılan madde dışı varlık.
CANALP : Özünde yiğitlik, güç olan
CANBERK : Güçlü, sağlam
CANDAŞ : Dost, yoldaş
CANDEMİR : Özü demir gibi sağlam
CANDOĞAN : Cana doğan
CANEL : Dostluk eli
CANER: Çok içten, sevilen.
Cankat Yasamina can ekle, sevinçle dol
CANKUT: Neşe, mutluluk, talih, baht.
CANTEKİN : Tek, eşsiz can
CAVİT : Sonsuz, ebedi
CELAL : Büyüklük, yücelik - Öfke, kıgınlık
Celal Büyüklük ululuk, hisim
Celalettin Büyüklük ululuk, hisim
CELAYİR : Moğolların kollarından
CELİL : Büyük, yüce
Celil Ulu, yüce, manevi degeri yüksek olan
CEM : Hükümdar - Toplanma,biraraya gelme
Cem Bir seyin toplami, tamami
CEMAL : Güzel yüz - Yüz güzelliği
Cemal Güzellik, özellikle yüz güzelligi
Cemalettin Güzellik tasiyan
CEMİL : Güzel yakışıklı erkek - İyilikle anma
Cemil Güzel
CEMRE : Ateş,kor-Suda,havada,toprakta oluştuğuna inanılan sıcaklık
Cenan Yürek, gönül kalp
CENAP : Şeref, onur
Cenap Manevi büyüklük / Onur
CENGİZ : Güçlü, gözüpek
Cengiz Sert ve hasin tabiatli, kolay yumsamayan
CENGİZHAN : Moğol İmparatorluğunu kuran hükümdar
CENK : Savaş
Cenk Savasmak , Kisa süreli savas
CEVAHİR : Mücevher,değerli süs taşı
Cevat Iyilik, güzellik, olgunluk, kusursuzluk
Ceyhan Güney bölgemizde bir irmak adi
CEYHUN : Orta Asya'da bir akarsu - Cennet'in 4 nehrinden biri
Ceyhun Eski Türk isimlerinden / yigitgüçlü kisi
CEYLİN: Cennetin kapısı, cennete açılan kapı.
Cezmi Kesin karar veren
CİHAN : Dünya
Cihan Dünya
CİHANGİR : Dünyaya egemen olan
Cihangir Cihani ele geçiren
CİHAT : Din uğruna savaşan
Cihat Din ugruna savasmak
Civan Yeni yetme, körpe, genç
Cosar Heyecan dolu, kabina sigmayan
Coskun Asiri heyecanli, çok duyarli
COŞKUN : Heyecanlı, kabına sığmayan
Cuma Müslümanlar için haftanin kutsal günü
CUMHUR : Halk, topluluk
Cumhur Halk toplulugu
CÜNEYT : Küçük asker
Cüneyt Büyük bir mutasavvuf
Çagan Bayram, senlik, mutlu gün
Çagatay Küçük tay, çocuk gibi sevimli
Çagdas Ayni çagda yasayan, çaga uygun
Çaglar Çagildayarak akan su, selale
Çagri Davet
ÇAĞAN : Bayram, şenlik
ÇAĞATAY : Tay-Doğu Türklerine verilen ad
ÇAĞDAŞ : Çağın koşullarına uygun.
ÇAĞIN : Yıldırım, şimşek
ÇAĞKAN : Canlı, dinamik, çalışkan.
ÇAĞLAR : Şelale, çağlayan
ÇAĞMAN : Çağdaş insan
ÇAĞRI : Çakır gözlü
Çakabey 11.yy'da Izmir yöresinde beylik kuran Türk Beyi
ÇAKAR : Parlayan, ışık veren
ÇAKIN : Şimşek, parıltı
ÇAKIR : Mavi renkli, gri benekli gözü olan
Çavus Askerde bir rütbe
Çelebi Efendi, görgülü, terbiyeli
Çelen Yakisikli, saçak, akilli
ÇELİK : Su verilip sertleştirilmiş demir - Çok güçlü
Çelik Su verilerek sertlestirilmis demir
ÇELİKER : Çelik gibi güçlü
Çeliker Çelik gibi güçlü insan
ÇETİN : Sert-Çözümü zor, sarp-İnatçı,azimli
Çetin Güç, zor, engelli
ÇEVİK : Çabuk davranan, hareketli
Çevik Atak, hareketli
Çevrim Girdap, sürekli degisim, anafor
ÇIĞIR : Çığın açtığı iz, yol - Yenilikçilik
ÇINAR : Uzun ömürlü,uzun boylu, kalın gövdeli bir ağaç türü
Çinar Genis yaprakli kalin gövdeli uzun ömürlü bir agaç
Çocuğumuz yakında doğacak ama ona isim bulmakta zorlanıyoruz, istiyoruz ki isim Kuranı Kerimden bir isim olsun, işte sizlere hem isimler hemde anlamları arkadaşlarım.
DALAN : Biçim - İnce, zarif
DALAN: (Tür.) Er. 1. Biçim, şekil. 2. İnce, narin, zarif.
DALYA: (Tür.) Ka. - Yıldız çiçeği.
DanisBilgi, bilme, danisma
Davut Davut peygamberin adi
Deha Dahi, zekaca çok üstün olan
DEMİR : Kolay işlenen dayanıklı bir maden
Demir Bildigimiz, demir / Ondan korkanlar trene binmez.
DEMİRALP : Demir gibi güçlü, yiğit
DEMİRCAN : Özü demir gibi sağlam
Demircan Demir gibi saglam olan can
DEMİREL : Demir gibi güçlü eli olan
DEMİRHAN : Demir gibi güçlü hükümdar
DEMİRKAN : Güçlü soydan gelen
DENİZ : Deniz, su kütlesi, derya
Deniz Bu da bildigimiz masmavi sular
Denizhan Denizlerin hükümdari
DENKTAŞ : Akran, aynı yaşta
Derin Dip, derinlik, büyüklük
Derin Yüzeyi tabanina uzak olan
Dervis Alçak gönüllü, hosgörü sahibi
DERVİŞ : Tarikata girmiş - Hoşgörülü,alçakgönüllü
DERYA : Deniz - Engin bilgili - Çok
DEVRAN : Felek, kader
DEVRİM : Olumlu yönde değişiklik yaratan hareket
Devrim Önemli ve temelli degisiklik /inkilap
DİDAR: (Fars.) Ka. 1. Yüz, çehre. 2. Görme, görüşme. 3. Görüş kuvveti. 4. Açık meydanda
Dilaver Yigit / Yürekli
DİNÇ : Güçlü, sağlıklı
DİNÇER : Güçlü, sağlıklı
Dinçer Dinç + Er / Yorgunluk bilmeyen güçlü saglam
DİREM: (Fars.) Er. 1. Akça, para. 2. Gümüş para
Dogu Günesin dogdugu yön
Dogukan Dogunun hakani
DOĞA : Tabiat
DOĞAN : Yırtıcı bir kuş
DOĞU : Güneşin doğduğu yön
DOĞUHAN : Doğunun hükümdarı
DOĞUKAN : Doğulu, doğu soyundan
DOĞUŞ : Yaradılış
DORUK : En yüksek yer, zirve - Üstün başarı
Doruk Dag ya da tepenin en yüksek yeri/ Sahika
DUHA: (Ar.). 1. Kuşluk vakti. 2. Kur'an-ı Kerim'de 93. surenin ismi. -Kız ve erkek adı olarak kullanılır.
DURAN : Varlığını sürdüren-Dağ yolu-Dingin,sakin
Durmus/Dursun Çocuklarin sik ölümleri karsisinda konulan dilek ifadesi
DURUKAN : Kanı saf, berrak.
Durukan Soylu kan sahibi
Durul Suyun durulmasi, aklanmasi
Duyal Duygulu duyarli çabuk duygulanan
DÜNDAR : Artçı asker, birliği koruyan asker
Dünya Yeryüzü / Orhan abinin sarkisinda "batsin" denilen yer
EBRAR: (Ar.) Er. 1. Hayır sahipleri. 2. İyiler, dindarlar, özü sözü doğru olanlar. Şeş Ebrar: Altı hayır sahibi, Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin.
ECEVİT : Çevik,çalışkan,açık fikirli- Yaramaz,sinirli
ECHER: (Ar.) Ka. 1. Son derece güzel kadın. 2. Gündüz iyi görmeyen karmaşık gözlü.
ECİR: (Ar.) Er. 1. Bir iş ya da emek karşılığı verilen şey. 2. Sevap. 3. Aziz sevgili.
ECRİN: ALLAH'IN hediyesi anlamını taşımaktadır.
EFE : Batı Anadolu'da köy yiğidi, zeybek.
EFGAN : Ağlayıp inleme - feryat
EFGAN: (Fars.) Er. - Figan, ağlayıp inleme, feryat.
EFSA: cennet ırmaklarından birinin adı,sihirbaz
EGE : Bir çocuğu koruyan,ona bakan - Büyük ulu
EGEHAN : Engin denizlerin hükümdarı.
EGEMEN : Hakim , hüküm süren
ELYESA: (Ar.) Er. - Kur'an-ı Kerim'de adı geçen bir peygamber
EMİN: (Ar.) Er. 1. Korkusuz kimse. 2. Emniyette olan. 3. İnanan, güvenen. 4. İnanılır, güvenilir. 5. Şüpheye düşmeyen, kati olarak bilen. 6. Emanet olarak idare edilen dairelerin başı. - 7. (Hz. Muhammed (s.a.s) ve Cebrail'in adı.
EMİR : Bir kavmin başı -Peygamber soyundan - Kumandan
EMİR: (Ar.) Er. 1. Bir kavmin, bir şehrin başı. 2. Büyük bir hanedana mensup kimse. 3. Peygamberimizin soyundan gelen. 4. Kumandan. 5. Abbasi devletinde başkomutan. 6. Osmanlı devletinde beylerbeyi ve Tanzimat'tan sonra sivil paşalığın ilk derecesi.
EMİRHAN : Emirlerin başı, hükümdarı
EMRAH : Bir halk ozanımız
EMRE : Aşık, vurgun
EMRE: Aşık, dost, Beylerbeyi, Büyük erkek kardeş.
En Güzel Erkek İsimleri Ve Anlamları
ENDER : Çok az, nadir bulunan
ENER: (Tür.) Er. - En yiğit, en kahraman kişi
ENES : Secereli Arap atı.
ENGİN : Uçsuz bucaksız - Yüksekte olmayan yer
ENGİNSU : Açık deniz
ENİS : Dost, arkadaş.
ENSAR: (Ar.) Er. 1. Yardımcılar, muavinler, müdafiler, koruyucular. 2. Medine'ye hicretle Mekkeli muhacirlere yardım eden, Medineli müslümanlara verilen ad. Kur'an-ı Kerim'de çok geçen kelimelerden birisidir. ERAY: Ay gibi parlak, temiz erkek.
ENVER : En nurlu, en parlak
ERALP : Yiğit
ERAY : İlk ay
ERBERK : Şimşek gibi yiğit
ERCAN : Canlı, sağlıklı
ERCÜMENT : İtibarlı, haysiyetli, değerli
ERÇİN: (Fars.) - Merdiven, basamak. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ERDAL : Tek erkek
ERDEM : Namus, fazilet - Hüner - Ruhsal yetkinlik
ERDEN : El değmemiş
ERDİNÇ : Duru, güçlü erkek
ERDOĞAN : Yiğit doğmuş
EREN : Yetişmiş - Cesur,yiğit - Ermiş kişi
ERGİN : Olmuş, yetişmiş - Reşit
ERGUN : Oynak, hızlı giden at
ERGÜN : Yumuşak huylu, uysal
ERHAN : Adaletli hükümdar
ERTUĞ : Yiğit başlığı.
ERVA: (Ar.) Er. 1. Çok güzel genç. 2. Son derece cesur ve yiğit adam.
ERVA: Temiz ahlakli kiz
ESLEM: Allah'a tesim olmak anlamında canım.değerlendirebilirsin.(hem kız hem erkek için olabiliyo)
ESREFUNNISA: Kadınların en şereflisi, hanımların en onurlusu anlamına gelir.
ETIKETLER: ISIMLER , KURANDA GEÇEN KIZ VE ERKEK BEBEK ISIMLERI VE ANLAMLARI
EYÜB: (Ar.) Er. 1. Sabırlı. 2. Dönen, pişman olan, günahlarına tevbe eden demektir. Kur'an'da adı geçen peygamberlerden. Güzel sabır sahibi. Allah'ın imtihanına güzellikle sabredip mükafat ve ihsana ulaşmıştır. -Türk dil kuralı açısından "b/p" olarak okunur.
EZGÜ: (Tür.) - Makam, hava. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
EZRA: (Ar.) Ka. 1. Pek fasih, sözü düzgün adam. 2. Beyaz kulaklı siyah at.
EZRAK: (Ar.) - Mavi gözlü. Gök rengi saf ve temiz su. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
FADIL : Fazietli, ahlaklı - Fazıl
Fadil Erdemli, üstün, parlak
FAHİR : İftihar edilecek, övülecek
Fahir Övünülecek, parlak, sanli, güzel
Fahrettin / Fahri Karsiliksiz kabul edilen görev,is
FAHRETTİN : Diniyle övünen
FAHRİ : Şeref ve itibar için yapılan iş
FAİK : Üstün, yüksek
Faik Baskalarindan daha ileri, üstün
Fakir Yoksul
FARUK : Haklıyı haksızı ayırabilen - Keskin
Faruk Bir isi sonuca ulastiran
FATİH : Fetheden - Hüküm veren
Fatih Ele geçiren, fetheden
FAZIL : Faziletli, ahlaklı
Fazil Erdemli, manevi degerce üstün
Fehmi / Fehim Anlayisli, çabuk kavrayan
Ferda Yarin, gelecek zaman
FERDİ : Kişiye özgü
Ferdi Bireysel, tek basina
FERHAN : Sevinç, mutlu
Ferhan Sevinçli, mutlu
FERHAT : Güçlükleri yenip bir yeri ele geçiren
Ferhat Rahatlik
FERİD : Eşsiz, tek, benzeri olmayan
FERİDUN : Eşsiz, tek
Feridun Tek, essiz, benzeri olmayan
FERİT : Avcı kuş
Ferit (d) Essiz benzersiz
FERMA: (Fars.). 1. Emreden, buyuran. 2. Amir. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
FERRUH : Uğurlu - Kutsal
Ferruh Kutlu, ugurlu, aydinlik yüzlü
FETHİ : Fetih ile ilgili
FEVZİ : kurtuluşla,zaferle ilgili - galip üstün gelen
Fevzi Kurtulus ve zaferle ilgili, üstünlük basari
FEYYAZ : Faydalı, verimli, bereketli
Feyyaz Bereketli, gür, bol
FEYZAN: Çok bereketli,çok verimli
Feyzi Verimlilik, bolluk
Feyzullah Ilhamini Allah'tan alan
Feza Gökyüzü, uzay
FIRAT : Tatlı su - Türkiye'nin en uzun akarsuyu
FİKRET : Düşünce - Akıl, anlayış
Fikret Düsünmek, düsünceye dalmak
Fikri Düsünce ile ilgili / fikir sahibi
FUAT : Kalp, gönül
Fuat (d) Yürek, kalp gönül
FURKAN : Doğruyu yanlıştan ayırma
Furkan Iyi ile kötüyü birbirinden ayiran kanit / Kuran-i Kerim
FÜSUN: (Ar.) Ka. - Büyü sihir. Şaşırtıcı güzelliğe sahip, hayret verici derecede güzel.
Gaffar Aciyan, bagislayan
Gafur Bagislayici, günahlari affedici
GALİP : Üstün gelen, kazanan
Galip Yenen, üstün gelen
Gani Zengin, cömert, bol çok, elindekiyle yetinen
Garip Kimsesiz, yalniz, yabanci / Tuhaf
GAZANFER : Aslan - Yiğit, yürekli
Gazi Savasta yara alan
GEDİZ : Su birikintisi, gölcük - Ege'de bir akarsu
GENCAL : Genç, taze
GENCALP : Genç yiğit, kahraman
GENCAY : Ayın bir haftalık hali, hilal
GENCER : Genç yiğit
Genco Genç olmaktan,genç o anlamina
GİRAY : Uygun, laik.
Giray Uygun, eskiden Kirim hanlarina verilen ünvan
GİRGİN : Kolay yakınlık kuran
GİZEM: (Tür.) Ka. - Sır karşılığı olarak kullanılan uydurma bir kelime.
GONCA: (Fars.) Ka. 1. Henüz açılmamış gül, tomurcuk. 2. Sevgilinin ağzı.
GÖĞEM: (Tür.). - Halk dilinde yeşile çalan mor. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GÖKALP : Mavi gözlü yiğit - Göklerin yiğidi
GÖKAY : Mavi ay
Gökay Gök ve Ay gibi güzel olan
GÖKBERK : Mavi gözlü, sert kişi
Gökberk Yesil yaprak
GÖKCAN : Mavi gözlü dost, candan kişi
Gökcan Yesermis, taze can, özlemle dolucan
GÖKÇE : Güzel, gösterişli - Yiğit, cesur - Mavi gözlü
Gökçe Gökrengi, gögce
GÖKÇEN : Güzel, hoş
Göker Gökyüzü gibi er
GÖKHAN : Eski Türklerde gök tanrısı - Göklerin hakimi
Gökhan Göklerin hakani Gök gibi büyükhan
Gökhun Eski Türk isimlerinden Gök+Hun
GÖKMEN : Sarışın, mavi gözlü
Gökmen Gök rengi gözlü
GÖKSEL : Gökle ilgili
Göksel Gökle ilgili, göge ait
GÖKTAN : Mavi şafak
Göktug Gök renkli Tug sahibi
GÖKTUĞ : Mavi tuğ.
Göktürk Kök Türk / Tarihte bir Türk devleti
GÜÇHAN : Çetin, güçlü han
GÜÇLÜ : Kuvvetli, gücü yerinde - Önemli, etkili - Şiddetli
Gülhan Gül gibi güzel hakan
GÜLTEKİN : Genç, nazik delikanlı
Gültekin Kültigin adindan.. Güvenilen, herkese hayri dokunan
GÜNALP : Güneş gibi yiğit
Gündüz Gecenin karsiti
Güner Günesin dogma zamani
Günes Gezegen sistemimizin enerji kaynagi
GÜNEY : Dört yönden biri - Her zaman güneşli yer
Güngör Iyi günler yasa anlaminda
Günhan Oguz'un alti ogulundan Günesi simgeleyenin adi
GÜNKUT : Günün uğuru
GÜNTAN : Güneşin doğuşundan az önceki zaman
GÜNTEKİN : Güneş gibi tek
GÜRAL : Hakkını bol bol, çok al
Güral Çok al, bol al
GÜRALP : Güçlü yiğit
Güray Bereketli, bolluk içinde olan ay
GÜRAY: Çok ışıklı, aydınlık.
Gürbüz Gelismis, iri yapili, saglam
GÜRCAN : Güçlü, coşkulu can
Gürcan Herkesi seven, özveride bulunan
Gürel Sürekli olusum ve dönüsüm halinde olan
GÜRHAN: (Tür.) Er. 1. Hanlar hanı. 2. Kara-Hitay prenslerine verilen unvan
GÜRKAN : Gürbüz, kanı bol
GÜRKAN: (Tür.) Er. 1. Bol kan. Genç, taze, gelişmiş, serpilmiş.
GÜROL : Hayat boyu herşeyin bol olsun
Gürsel Gürlükle ilgili, gür olan
GÜVEN : Kuşku duymadan bağlanma, inanma - Cesaret
Güven Itimat, emniyet
GÜVENÇ : Güven - Sevinçli - Dayanak, yardım
Habib Sevgili, dost
Haci Hicaz'a gidip hac törenine katilan
Hadis Hz.Muhammed'in söz ve davranislari
HAFIZ : Koruyan, saklayan - Kur'an ı ezberlemiş kişi
Hafiz Ezberleyen/ Özellikle Kuran-i Kerimi ezbere okuyan
HAKAN : Eski Türk ve Moğol hükümdarı
Hakan Büyük Han, Hanlar hani (Hükümdar anlamina=Han)
HALDUN : Sonsuz, ebedi olan
Haldun Kalp, yürek / Yüreklilik
HALİL : Yakın dost
Halil Içten, dost çok yakin arkadas
HALİM : Sessiz, sakin - Yumuşak huylu, yavaş
Halim Yumusak huylu, sakin yaradilisli
HALİS : Katıksız - Saf, temiz, hilesiz - Yalnız
Halis Saf katkisiz duru
HALİT : Sonsuz, sürekli - Bir yıldan çok yaşayan
Halit Süregelen, sürekli, geç yaslanan
HALUK : İyi huylu, geçimli
Haluk Herkesle iyi geçinen iyi ahlakli
HAMDİ : Allah'ı övmek, şükretmek
Hamdi Hamd eden, sükreden / Tanri ileilgili
HAMİ : Himaye eden, koruyan
Hami Koruyan, arka çikan, koruyucu
HAMİT : Övgüye değer
Hamit (d) Sükredici, hamdedici
Hamza Aslan
Hanefi Tanri'nin birligine iman eden
HARUN : İnat eden, huysuz
Harun Huysuz at / Postaci / Inatçi
HASAN : Güzellik, iyilik
Hasan Güzellik, iyi davranma, iyilik
Hasim Ezen, kiran, parçalayan
Hasip / Hasbi Kisisel degeri olan, ünlü bir soydan gelen
Hasmet Ihtisam, büyüklük, görkemlilik
HASRET : Özlem
Hatay Il adi Antakya olan kentimizin adi
Hatem/ Hatemi Sonuncu en son olan / Mühürcü
Hayati Yasamsal, yasamla ilgili önemli olan
Haydar Aslan / Çok cesur
Hayrettin Hayir eden, hayir sahibi
Hayri Hayirla, iyilikle ilgili
Hayrullah Allah'in hayirli ettigi
HAZAR : Barış, güven
Hazar Baris / Bir yerde oturma hali
HAZIM : Akıllı, işbilir
Hazim Hezimete ugratan
HEPER : Her zaman yiğit.
HIÇ YORUM YOK :
HINCAL : Öc al
Hicri Göç eden / Hicrete ait, hicretle ilgili
HİDAYET : Doğru yola girme - Müslüman olma
Hidayet Dogru yolu arama / Yol gösterme
Hifzi Saklamak, korumak, hafizaya almak
HİKMET : Bilgelik - Özlü söz, vecize
Hikmet Felsefe, gizli, bilinmeyen güç
Hilmi Yumusak huylu, sabirl
Himmet Çalisma, çaba
Hincal Öc al, intikam al anlaminda
HİRAM : Yürüme, gezinme
Hisam Eski bir Endülüs hükümdarinin adi
Hizir Darda kalanlarin yardimina kosan
HULKİ : Yaradılışla ilgili - İyi huylu, ahlaklı
Hulki Iyi ahlakli iyi huylu
HULUSİ : Saf, içi temiz - Samimi, içten
Hulusi Saflik, dogruluk, içtenlik
Hursit Günes
HURŞİT : Güneş
Hüdaverdi Allah verdi, çocuk özlemi çekenaileler ilk çocuklarina genellikle bu adi verirler
HÜMA: (Ar.) Er. 1. Devlet kuşu. 2. Saadet, mutluluk
HÜRAY : Ay gibi özgür
HÜRCAN : Özgür
HÜREL : Özgür ülke.
HÜRKAL : Özgür kal.
HÜRKAN : Özgürlüğüne düşkün bir soydan gelen.
HÜROL : Özgür ol.
Hüsam / Hüsamettin Keskin kiliç / Dinin keskin kilici
HÜSEYİN : Küçük sevgili
Hüseyin Ruh ve madde güzelligi
HÜSNÜ : Çok güzel
Hüsnü Güzellikle ilgili, güzellige ait
Hüsrev Büyük padisah, hükümdar
Ibrahim Ibranice'de haklarin babasi anlaminda
Idris Beyaz renkli çiçek açan bir agaç cinsi
Ihsan Bagislamak, yardim etmek, iyiliketmek
Ilbey Egemen olan
ILDIR : 1.Parıltı. 2.Alaca karanlık.
ILDIZ : Yıldız - Gündönümünden 10 gün öncesi
ILGAR : Çabuk, hızlı - Hücüm, akın - Havanın açık olması - Öfke
ILGAZ : 1.Dizginleri koyuverilmiş atın dört nala koşması.2.Atla ansızın yapılan doludizgin saldırı.
Ilhami Içine dogmakla ilgili
Ilhan Bir ülkenin egemen hani
Ilkay Ayin ilk günlerindeki hali
Ilker Ilkle ilgili, ilk erkek çocuk
Ilkin Öncelikle, ilkle ilgili, ilk olan
Ilyas Mersin agaci
Imdat Yardim dilemek, yardim istemek , yardim beklemek
Inayet Iyilik, lütuf
IRA : Öz yapı, karakter, kişilik.
Isa Hristiyanligin kurucusu peygamber
Ishak Hüzünlü öten bir tür kus
Isik Cisimleri görmemizi saglayan fiziksel erke
Iskender Tarihte fetihleriyle ünlü bir hükümdar
Islam Hz. Muhammed'in kurdugu son din/ Teslimiyet
Ismail Ibrahim peygamberin Tanri'ya kurban adadigi oglunun adi
Ismet Haramdan ve günahtan çekinen
Israfil Dört büyük melekten biri
Istemi/han Göktürklerin ünlü hakani
IŞIKHAN : Işıklı han
IŞINER : Işık saçan yiğit.
Itri Korkuya ait
Izzet / Izzettin Deger, kiymet, ululuk, yücelik
İBRAHİM : İnananların babası - Peygamber
İCLAL: Kudretli büyüklük
İDRİS : Hoş kokulu bir kiraz türü - Bilimde ileri düzeyde olan - Peygamber
İHSAN : İyilik - Bağış, bağışlama
İLAYDIN : Aydınlık, mutlu, demokratik ülke.
İLBAY : Bir yerin saygın kişisi sözü geçen.
İLBEY : Vali
İLCAN : Yurttaş, vatandaş.
İLGİN : Gurbette yaşayan, garip.
İLGÜ : Engel.
İLHAMİ : İçe doğanlarla, esinle ilgili
İLHAN : Hükümdar, İmparator, Yönetici
İLKAN : Bir Türk hükümdarı.
İLKAY : Yeni ay, ayın ilk hali
İLKCAN : İlk doğan erkek çocuklara verilen ad
İLKE : Temel düşünce, prensip - Temel bilgi - Davranış kuralı
İLKER : İlk doğan erkek çocuk
İLKUT : Kutlu, mutlu ülke.
İLTEBER: (Tür.) Er. - Eski Türklerde vali, kumandan anlamlarında unvan.
İLTEKİN : Tek eşsiz ülke
İLTER : Yurdunu seven, koruyan
İNAL : Kendisine inanılan
İNAN : Dizgin - Yönetme - İman
İNANÇ : Bir düşünceye bağlılık - İman - Doğru, emin
İREM: (Ar.) 1. Cennet bahçesi. 2. Ok veya kurşun atılan nişan tahtası. 3. Cenk denilen musiki aleti ve bunu icad edenin adı. 4. Ad kavmi zamanında, Şeddad tarafından cennete benzetilme amacıyla yapılan bahçe olup, Şam'da veya Yemen'de bulunduğu söylenir. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
İREM: Cennet
İRFAN : Bilme, anlama - Sezme, kavrama gücü
İSHAK : Bilgin olarak tanınan bir peygamer
İSKENDER : Bir Makedon kumandanı
İSLAM : İslam diniden olan, müslüman
İSMAİL : İbrahim peygamberin oğlu
İSMET : Masumluk, temizlik - Haramdan çekinme
İŞÇAN : Çalışkan
İZZET : Değer, kıymet - Kuvvet, kudret - Hürmet, saygı
Kaan / Kagan Hükümdar, hanlarin hani
KAAN : 1.Hükümdar.2.Çin ve Moğol hükümdarlarına verilen ad.
KAAN: (Tür.) Er. 1. Çin ve Moğol imparatorlarına verilen isim. 2. Hakan, hükümdar.
KADEM : Uğur - Ayak adımı - Yarım arşın
kadın adı olarak kullanılır
KADİR : Kuvvetli, güç sahibi - Değer, onur, şeref
Kadir Deger, onur, incelik
KADRİ : Değer, kıymetle ilgili
Kadri Itibar, degerle ilgili
KAĞAN : Kaan, hükümdar
KAHRAMAN : Yiğit, cesur - Bir olayın baş kişisi
Kahraman Savasta yigitlik gösteren, cesur
Kamber Sadik hizmetkar / Hz Ali'nin kölesinin adi
KAMER : Ay - Sadık hizmetli
Kamer Ay isigi
Kamil Tam, eksiksiz, olgun
KAMURAN : Arzusuna erişmiş
Kamuran Dilegine, kavusmus olan
KANDEMİR : Güçlü soydan gelen
KANER : Yiğit soydan gelen.
KANSU: (Tür.) Ka. 1. Çin'in kuzey batısında önemli bir sınır kenti. 2. Çin'de müslümanların en çok bulunduğu eyalet.
KARABEY : Esmer, rengi karaya çalan Bey
KARACAN : Esmer - Küçük ağaçcık
KARAHAN : 1.Tarihte bazı hanlara verilen ad.2. Anadolu'da bir devlet.
KARAN : Kahraman, yürekli - Karanlık
KARANALP : Esmer, karayağız, yiğit
KARATAY : Anadolu Selçuklu devlet adamı.
KARİN: (Ar.) Er.l. Yakın. 2. Nail olan. 3. Hısım komşu. 4. Mabeynci
KARTAL : Çok güçlü, iri yırtıcı kuş
Kartal Yirtici bir tür kus
KARTAY : Yaşlı, pir
Kasim Bölen, kisimlara ayiran
KATRE: (Ar.) Ka. 1. Damla. Damlayan şey
KAYA : Büyük, sert taş kütlesi
Kaya Büyük ve sert tas kütlesi
KAYAHAN : Güçlü, sert hükümdar
Kayahan Kaya gibi sert hakan
KAYHAN : Güçlü hükümdar
KAYHAN: (Tür.) Er. - Sert, güçlü sesli okuyucu, kayayı bile delecek güçte sesi olan okuyucu.
KAYRA: Tanrı yardımı; Tanrı'dan ya da büyük bir kimseden Gelen iyilik, kayırma, yardım, destek
KAYRAL: (Tür.) Er. - Kayrılan, himaye edilen (kimse)
Kazim Kizginligini, öfkesini belli etmeyen
KEMAL : Olgunluk - En yüksek değer - Erdem
Kemal Bilgi ve erdem bakimindan olgunluk
Kemalettin Bilgi ve erdem sahibi
KENAN : Hz.Yakup'un ülkesi. Cennet, Filistin
Kenan Nuh peygamberin oglu ya da Nemrut'un babasi sanilan kisi
Keramettin Bagis, ihsan agirlama
KEREM : Soyluluk - Cömertlik, bağış
Kerem Cömertlik, soyluluk büyüklük
KEREM: Cömertlik, soyluluk büyüklük
KEREMŞAH : Asil, soylu şah, hükümdar
KERİM : Cömert - Ulu, büyük
Kerim Kerem sahibi, cömert
KEVSER:Cennette bulunduğuna inanılan kutsal su
KILIÇ : Sivri uçlu,keskin, çelikten silah
KILIÇALP : Kılıç gibi keskin, yiğit
KILIÇHAN : Kılıç gibi keskin, güçlü yiğit
KIRCA : Dolu - Ufak taneli kar - Borayla gelen yağmur
KIRDAR : Ölçülü davranış
KIRHAN : Kırçıl han
KIVANÇ : Övünç, iftihar
Kivanç Sevinç, hoslanma
KOLÇAK : Yiğit, mert, koçak
KORAL : Sınır muhafızı
KORALP : Yiğit sınır muhafızı
KORAY : Kor renkli ay.
Koray Kamis, kargi gibi, içi bos seyler
KORAY: (Tür.) Er. - İyice kor rengine gelen ay.
KORCAN : Ateşli, canlı
Korcan Kani sicak, kani kaynayan
KORÇAK : Heykel
KORÇAN: (Tür.) Er. - Ateşli, canlı, hareketli.
KOREL : Kor gibi etkili, yakıcı kişi
KORHAN : Kor gibi kızgın hükümdar.
Korhan Ates gibi hakan
Korkmaz Korku bilmeyen
KORKUT : Büyük dolu tanesi - Hayali yaratık
Korkut (d) Büyük dolu tanesi
KORTAN : Kor renkli tanyeri - Yalçın kaya - Pelikan
KÖKER : Köklü soydan gelen
KÖKSAL : Kökünü derinlemesine sal, soyun genişlesin
Köksal Kökünü derinliklere sal anlaminda
KUBAT : Kaba, şişman
KUBİLAY : Ünlü Moğol hükümdarı
Kubilay Cengiz Hanin torununun adi
KUDRET : Güç, kuvvet - Allah'ın gücü - Zenginlik - Yetenek
Kudret Güç, kuvvet
KUMRU: (Fars.) Ka. - Güvercinlerden, uzunca kuyruklu boynunun yanlarında benekler bulunan ve güvercinlerden daha küçük olan boz renkli kuş.
KUNTAY : Ay gibi sağlam, güçlü
KUNTER : Sağlam, kuvvetli
KURTBEY : Kurt gibi atılgan, güçlü
KUTAN : Dua, yalvarma - Saka kuşu
KUTAY : Uğurlu ay
KUTAY : Uğurlu ay.
KUTBAY : Uğurlu kişi
KUTER : Kutlu uğurlu kişi.
KUTHAN : Kutlu hükümdar
KUTLAY : Kutlu, uğurlu ay
KUTLU : Uğurlu, kutsal
Kutlu Kutlanmis, mutlu, ugurlu
Kutsal Mübarek, kutlulukla ilgili
Kutsi Kutlanan, kutluluk sahibi
Kuzey Kuzey yönü / Simal
KÜBRA: (Ar.) Ka. 1. Büyük olan (Ekber'in müennesi). 2. Hadicetü'l-Kübra: Hz. Peygamberin ilk hanımı.
Kürsat (d) Eski bir Türk adi
KÜRŞAT : Göktürk prensi
LAÇİN : Bir cins şahin - Sarp, yalçın
LAMİ : Sert, çatık kaşlı veya Aslan
LATİF : Allah'ın kulu
Latif Yumusak, hos, nazik
Lebib Akilli, zeki
LEMA : Herşeye gücü yeten
LEMİ : Becerikli,atılgan
Lemi Parlak, parildayan
LEVENT : Dünya,varlık
Levent Eski deniz erlerine verilen ad
LOKMAN : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
Lokman Tarihteki en ünlü tabibin adi (Lokman Hekim)
LÜTFİ : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
Lütfü Iyi muamele, güzellikle hoslukla ilgili
MACİT : Şan, şeref sahibi - İyi ahlaklı
MAHİR : Becerikli, hünerli
MAHMUT : Övülmeye değer, hamdolunmuş
MANÇO : Manda yavrusu
MANSUR : Yardım edilmiş - Allah'ın yardımıyla galip gelmiş
MARZIYE: Allah’ın kendisinden razı olduğu, Rabb’ine varmaya hazırlanmış kişi anlamındadır. Bunun diğer bir formu olan isim ise Raziye’dir ki, Allah’tan razı olmuş kişi, Allah’ın kaderine razı olan kadın anlamına gelir.
MAZHAR : Bir şeyin göründüğü, çıktığı yer - Onurlanma
MECİT : Çok ulu, yüce
MECNUN : Cin çarpmış - Delice seven
MEHMET : Muhammed isminin Türkçe'de söylenişi
MELİH : Güzel, şirin, sevimli.
MEMDUH : Övülmüş
MENDERES : Bir akarsu yatağının az eğimli ovalarda çizdiği kıvrım
MENGÜ : Ölümsüz, ebedi
MENSUR : Saçılmış, dağılmış - Ölçüsüz, uyaksız söz
Merhaba meleklerim,
Merhaba meleklerim,
MERİÇ : Balkan yarımadasında bir akarsu
MERİH : Bir gezegen
MERİH: (Ar.) Er. - Dünya'dan sonra güneşe en yakın olan gezegen
MERT : 1.Yiğit. 2.Sözünün eri, güvenilir kimse.
MERT: Sözünün eri, sözünde duran
MESUT : Mutlu, bahtiyar
METE : Büyük Hun imparatoru.
METİN : Metanetli, sağlam - Özü, sözü doğru
MİNA: Liman
MİRAY: (Fars.) Ka. - Ayın ilk günleri
MİRKELAM : Güzel, nazik konuşan
MİRZA : Hükümdar soyundan gelen
MİTHAT : Övme
MUHAMMED : Yüce Peygamberimizin ismi - Tekrar tekrar övülmüş - Güzel huylu
MURAT : 1.İstek. 2.Amaç.
MURATHAN : Arzulu hükümdar
MÜJDAT : Müjdeler, sevinçli haberler
MÜŞFİK : Şefkatli, merhametli
NADİ : Haykıran, seslenen - Toplantı
NADİR : Az bulunur
NAFİ : Yararlı - Şifa, hayırlı
NAFİZ : Becerikli,atılganDelen, içeri işleyen - Etkili, sözü geçen
NAHİT : Venüs gezegeni, zühre - Ergen
NAİL : Muradına ermiş
NASUH : Öğüt veren - Temiz
NASUHİ : Bozulmaz biçimde tövbe eden
NAŞİT : Şiir yazan, okuyan
NAZIM : Düzenleyen - Manzume yazan
NAZİF : Temiz - Zarif
NECAT : Kurtulma
NECDET : Kahramanlık, yiğitlik
NEDİM : Tatlı , güzel konuşan
NEDRET : Az bulunan, seyrek
NEHAR : Gündüz
NEJAT : Soy, nesil - Doğa, yaradılış
NESİM : Yumuşak rüzgar - İyi, yumuşak huylu
NEŞAT : Sevinç, neşe
NEŞET : Meydana gelme, yetişme
NEYZEN : Ney çalan
NİDA : Bağırma,sesle çağırma, haykırma.
NİHAT : Huy, yaradılış
NİSA: Kuranı kerimin 4. suresi anlamı kadın
NOYAN : Baş komutan, bey.
NUH : Üçüncü peygamber
NURKAN : Aydınlık, temiz soydan gelen
NÜZHET : Neşe - Ferahlık, sevinç
OGÜN : Belirli bir günde doğan
OGÜN: (Tür.). - Anımsanan belirli bir günde doğan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
OĞAN : Güçlü, kuvvetli
OĞUL : Erkek evlat - Kovandan çıkan arı topluluğu
OĞULCAN : Can dost.
OĞUR : Uğur - Samimi, içten
OĞUZ : Saf, iyi yaradılışlı - Sağlam, güçlü
OĞUZ: (Tür.) Er. 1. Mübarek, saf ve iyi yaratılışlı. 2. Genç, sağlam, güçlü. 3. Anlayışı kıt, bön. 4. Köylü. Tosun. 5. Türk efsanelerinde geçen büyük bir kahraman. Büyük bir Türk boyu olarak kullanılır
OĞUZHAN : Yiğit han - Oğuzların efsane kahramanı
OKAN : Anlama, öğrenme - Oğuz
OKAY : Beğeni, ok gibi delici, ay gibi aydınlık.
OKBAY : Ok gibi delici, saygın ve zengin kimse.
OKCAN : Hareketli, canı tez
OKER : Hızlı, hareketli
OKTAR : Ok atan, okçu
OKTAY : Öfkeli, sinirli
OLCAY : Şanslı, talihli
OLGUN : Bilgili, görgülü, iyi yetişmiş
OMAÇ : Hedef, amaç
OMAY : Seçkin, seçilmiş
ONAT : İyi, güzel - Doğru ve dürüst nitelikli
ONAY : Uygun bulma
ONGAR : Kurtuluş
ONGUN : Tam - Verimli, bayındır - Kutlu, uğurlu - Gelişmiş, gürbüz
ONUR : Kişinin kendin saygısı, özsaygı
ONUR: Şeref, haysiyet, izzet-i nefs
ONURAL : Şan, şeref kazan
ONURALP : Onuruyla tanınmış yiğit
ONURHAN : Onurlu hükümdar
ORÇUN : Ardıl, halef, oğul.
ORHAN : Şehrin hakimi
ORHUN : Orta Asya Türklerinde eski yazı türü.
ORHUN: (Tür.) Er. 1. Orta Asya'da bir ırmak. 2. Orta Asya Türklerinin kullandığı en eski yazı. 3. Yüksek, yüce Hun anlamında
ORKAN : Hükümdar soyundan gelen.
ORKUN : Çoban beyi.
ORKUT : Kutsal şehir.
ORTAÇ : Tepe - Mirasçı - Veliaht
ORTUN : Ortanca kardeş
ORTUNÇ : Ateş renginde tunç
OSMAN : Bir tür kuş - Osmanlı'nın kurucusu
OYTUN : Beğenilen güzel yer, kutsal.
OYTUN: (Tür.) 1. Kutsal, mübarek. 2. Beğenilen, güzel yer. Alçak yer, ova. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
OZAN : 1.Halk şairi. 2.Şiir yazan kimse şair.
OZGAN : Öne geçen, kazanan
OZGAN: (Tür.) Er. - Öne geçen, kazanan, başarılı
ÖCAL : Öcünü, intikamını al
ÖDÜL : Bir başarı ya da iyilik karşılığında verilen armağan
ÖĞDAY : Çok akıllı
ÖĞÜN : Yücel, gurur duy - Zaman, vakit - Kez, defa Önde, ileride
ÖĞÜNÇ : Övünülecek şey
ÖĞÜT : Nasihat
ÖKER : Akıllı
ÖKMEN : Akıllı, zeki
ÖKTEM : Güçlü, onurlu
ÖKTEN : Akıllı, bilgili
ÖMER : Yaşayış, hayat - İkinci Halife
ÖMÜR : Yaşayış, hayat
ÖNAL : Her işte lider olan.
ÖNAY : Ayın ilk günlerindeki durumu, hilal
ÖNDER : Bir topluluğa başkanlık eden - Önde giden, yol gösteren
ÖNEL : Bir şeyin tamamlanması için verilen süre, vade
ÖNER : Başta gelen - Yön - Sıra
ÖRSAN : Örs gibi sağlam adı olan
ÖRSEL : Örs gibi sağlam el
ÖVÜL : Kendini beğendir, övgü kazan
ÖYMEN : Evcimen, evine bağlı
ÖZAL : Özü kırmızı
ÖZALP : Özünde yiğit olan
ÖZAY : Özü ay gibi parıltılı olan.
ÖZCAN : Candan, samimi
ÖZDEMİR : Özü demir gibi sağlam olan
ÖZDEN : Soyca temiz - Özvarlıkla ilgili - Suların geçtiği yer
ÖZEN : Bir işin iyi olması için gösterilen çaba - En içeride olan - Dere, ırmak
ÖZER: Yiğit, doğru kişi
ÖZGÜN : Benzerlerinden ayrı - Kendine özgü.
ÖZGÜR : Hür - Bağımsız
ÖZHAN : Hükümdar soyundan gelen
ÖZKAN : Özü, kanı temiz
ÖZMEN : Özü iyi, sağlam olan
ÖZTAN : Tan yeri gibi aydınlık.
PAKEL : Sezgi, anlayış, dikkat
PAKER : Sert, çatık kaşlı veya Aslan
PAKSOY : Allah'ın kulu
PAMİR : Herşeye gücü yeten
PARS : Becerikli,atılgan
PAYDAŞ : Dünya,varlık
PAYİDAR : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
PEKAY : Çok aydınlık, ay gibi ışıklı.
PEKCAN : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
PEKEL : Sağlam, güçlü el.
PEKER : Güçlü yiğit, çok sağlam.
PEKİN : Doğruluğu kesinlikle bilinen.
PERKER : Güçlü ve yiğit kişi.
PERTEV : Dürüst,güvenilir
PEYAM : Mutlu,sevinçli gün
PEYKAN : Beyaz taç,gelin tacı
PEYMAN : Aydınlık gece
POLAT : Din uğruna çalışan
POYRAZ : Yüce,ulu
POZAN : Candan,cana yakın
RABSİN : Beyaz ay,dolunay
RAFET : Sert, çatık kaşlı veya Aslan
RAMAZAN : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
RANA:Güzel göze hoş gelen
RAUF : Dünya,varlık
RAUF : Mutlu,sevinçli gün
RAVZA: Suyu yeşilliği bol olan yer bahçe
RECEP : Beyaz taç,gelin tacı
REFİK : Din uğruna çalışan
REHA : Candan,cana yakın
REKİN : Gururlu, ağırbaşlı.
RENAN : Kızıl kan
RIDVAN : Aslan gibi cesur,savaşçı beyi
RIZA : Yiğit,hükümdar
RUHİ : Tek yiğit,prens
RÜÇHAN : Orta Asya'da Tanrı dağı,bir Türk boyu
RÜSTEM : Kızıl,al renkli Tuğ
RÜŞTÜ : Armağan,hediye
SABRİ : Sabırla ilgili
SACİT : Secde eden
SADRİ : Göğüsle ilgili
SAİM : Oruçlu
SAİT : Mübarek, kutlu - Sevap kazanmış
SAKIP : Delen, delik açan - Çok parlak
SALİH : Elverişli, yararlı - Dinin emirlerine uyan
SALİM : Sağlam - Kusursuz, eksiksiz
SAMET : Çok yüksek, çok ulu - Hiç kimseye ihtiyacı olmayan
SAMİ : Dinleyen, duyan - Yüksek, yüce
SAMİH : Cömert, eli açık
SAMİM : Bir şeyin merkezi, içi
SANBERK : Gücüyle tanınmış.
SANCAR : Kısa kama - Saplar, batırır
SANER : Ünlü tanınmış.
SARA: (İbr.) Ka. 1. Prenses. 2. (Fars.) Hz. İbrahim'in hanımı. 3. Halis, katkısız, temiz
SAREsmi (11)af temiz
SARGIN : Candan, içten
SARP : Çetin, sert
SARP: (Tür.) Er. 1. Çetin, sert, şiddetli. 2. Dik, çıkılması ve geçilmesi zor.
SARPER : Zoru başaran kişi.
SARPER: (Tür.) Er. - Sert, güçlü erkek.
SAVAŞ : Uğraşma,mücadele,kavga - Silahlı mücadele, harp
SEÇKİN : Niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, elit.
SEDAT : Doğru, haklı
SEDEF: (Ar.) Ka. 1. Bazı deniz hayvanlarının (midye, istiridye gibi) sert, beyaz ve parlak kabuğu. 2. Bu kabuktan yapılmış veya süslenmiş eşya.
SEDEN: (Tür.) Ka. - Uyanık, tetikte, gözü açık olan
SELCAN : Coşkun, taşkın
SELÇUK : Güzel konuşan - Türk hükümdarı
SELEN: (Tür.) - Sel gibi coşkun, taşkın kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SELİKA: (Ar.) - Güzel konuşma ve yazma kabiliyeti. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
SELİM : Sağlam, doğru, kusursuz - Temiz, içten
SELVA: (Ar.) Ka. 1. Bal. 2. Büyük bıldırcın. Tih çölünde bulundukları sürece, israiloğullarına Allah tarafından kudret helvasıyla birlikte, karınlarını doyurmak için gönderilen kuş. 3. (İsp.) Ekvator da sık balta girmemiş orman
SEMA: (Ar.) Ka. 1. İşitme, duyma. Musiki dinleme. 2. Gökyüzü. 3. Felek.
SEMİH : Cömert, eli açık
SEMİN : Çok değerli.
SENA: (Ar.) 1. Övgü ile ilgili. 2. Şimşek parıltısı 3.Şükretme
SERCAN : Sevgili, sevilen
SERDAR : Başkumandan, başbuğ
SERGEN : Raf, vitrin - Tepelerdeki düzlük - Yorgun
SERHAN : Kurt, canavar - Şarkıcıların başı
SERHAT : Sınır - İki devlet arasındaki sınır
SERKAN : Soylu kan, başkan
SERKUT : Mutlu, talihli
SERMET : Ebediyet, sonsuzluk
SERTAÇ : Çok sevilen, sayılan
SERTAÇ: (Fars.) Er. - Baştacı, çok sevilen, sayılan.
SERTAP: (Tür.) Er. - İnatçı, direngen.
SERTUĞ : Baş tacı edilen.
SERVER : Başkan, reis
SEVDE: (Ar.) Ka. Siyah, esmer, esmer güzeli. Mü'minlerin annelerinden birisi Hz. sevde.
SEVİL: (Tür.) Ka. - Her zaman sevilen, beğenilen biri olma temennisi
SEYYIDETUNNISA: Kadınların efendisi.
SEZAİ : Uygun, yaraşan
SEZER : Duyar, hisseder
SEZER: (Tür.) - Duyar, hisseder, anlar. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SEZGİN : Sezme yeteneği olan, duygulu, anlayışlı
SITKI : İç temizliğiyle, doğrulukla ilgili
SİMAVİ : Yüzle, çehreyle ilgili
SİNAN : Mızrak, süngü gibi silahların sivri ucu
SONER : Son doğan yiğit
SONGUR : Şahin - Ağır, hantal
SORGUN: (Tür.) Er. 1. Bir tür söğüt ağacı. 2. Sıtkı, sert. 3. Çok uzun ve güzel saç.
SOYHAN: (Tür.) Ka. - Han soyundan gelen.
SOYSAL : Uygar
SÖKMEN : Yiğitlere veilen san
SÖMER : Katışıksız güçlü
SUAVİ : Değişmeyen - Kanıtlanmış
SÜHEYL : Kutlu, uğurlu
SÜLEYMAN : Saflık, temizlik
SÜMER : Mübarek, kutlu - Sevap kazanmış
SÜSEN: (Tür.) Ka. - Çiçekleri iri, güzel görünüşlü ve kokulu bir süs bitkisi. Zambak.suresinin 3. ayetinde insanın ahseni takvim üzere yaratıldığı beyan
ŞAFAK : Güneş doğmadan önce ufukta beliren aydınlık
ŞAHAN : Padişahlar, hükümdarlar, tahtlar.
ŞAHİN : Büyük, yırtıcı kuş
ŞANSAL : Niteliklerinle ünlen, tanın
ŞANVER : İyi niteliklerin bilinsin, duyulsun
ŞEHBAL: (Fars.) Ka. - Kuş kanadının en uzun tüyü
ŞEHZADE : Hükümdar oğlu
ŞENER : Mutlu, neşeli
ŞENOL : Her zaman neşeli, mutlu ol
ŞENSOY : Neşeli, mutlu soydan gelen
ŞEREF : İyi ahlak ve fazilet sonucu oluşan manevi yücelik - İyi ün
ŞERİF : Şerefli, kutsal - Soylu, temiz
ŞEVKET : Büyüklük, heybet
ŞEVVAL: (Ar.). - Hicri takvime göre yılın 10. ayı, ilk üç günü şeker bayramıdır. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ŞEYMA: (Ar.) 1. Bedeninde ben veya benzer bir izi olanlar. 2. Hz. Peygamber'in süt kardeşi
ŞÜKRÜ : Şükürle, minnettarlıkla ilgili
TAHA : Kuran'da bir sure adı.
TAHIRE: Hz. Fâtıma’nın tertemiz olduğunu anlatan isimlerinden biri. Bu isimle, Fâtıma’nın Peygamberimiz’den bir parça olduğu bilgisine atıf yapılır.
TALAY : Gereğinden çok.
TALİP : Arayan, isteyen - Alıcı müşteri
TAMER : Nitelikli, sayılan kişi
TAN : Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, şafak zamanı
TANAY : Şafaktaki ay.
TANBERK : Şafak çizgisi - Parlayan şimşek
TANER : Şafak gibi aydınlık yiğit
TANJU : Çinlilerin Türk hükümdarlarına verdiği ad
TANKUT : Kutlu, uğurlu sabah
TANSEL : Şafak seli, ışık seli
TARCAN : Ayrıcalıklı dost.
TARHAN : Oğuzlarda demirci ustası - Tüccarlar - Han ve komutan ünvanı
TARIK : Sabah yıldızı, Zühre, Venüs
TARKAN : İslam'dan önce Türklerin kullandığı vekil, vezir gibi san
TAŞKIN : Coşmuş, taşmış halde bulunan - Akarsuların taşması
TAYFUN : Okyanuslarda görülen fırtına
TAYFUR : Küçük bir kuş türü
TAYGÜN : Çocuk, torun
TAYKUT : Kutlu, uğurlu çocuk.
TAYLAN : Yakışıklı ve sırım gibi genç.
TEKİN : Tek, eşsiz - Uyanık, tetikte
TEOMAN : Hun İmparatoru Mete'nin babası
TEVFİK : Uygun düşme, uyma - Başarma - Allah'ın yardımına ulaşma
TEZCAN : Telaşlı, heyecanlı
TİMUÇİN : Moğol İmparatoru Cengiz - Katı, sağlam demir
TİMUR : Demir - Türk-Moğol İmparatoru
TOLAY : 1.Cemaat. 2.Topluluk.
TOLGA : Savaşçıların giydikleri demir başlık
TOPRAK : Yer kabuğunun yüzey bölümü
TOYGAR : Tarlakuşu, turgay
TUANA: Cennete düşen ilk yağmur damlası
TUFAN : Nuh Peygamber zamanındaki güçlü yağmur
TUGAY : İki alaydan oluşan askeri birlik
TUĞRUL : Ak doğan - Selçuklu'nun kurucusu
TUNA : Çok bol - Yavru - Görkemli, gösterişli - Bir akarsu
TUNCAY : Tunç renkli ay
TUNCER : Tunç gibi kuvvetli
TUNÇ : Bakır, çinko, kalay karışımı
TURAN : Türklerin en eski yurtlarına verilen ad
TURGAY : Boz renkli, tarlalarda bulunan bir tür serçe
TURGUT : Oturulacak yer, konut
TURHAN : Soylu, seçkin
TÜRKER : Yiğit Türk
UÇAR : Sezgi, anlayış, dikkat
UFUK : Herşeye gücü yeten
UĞUR : Becerikli,atılgan
UĞURALP : Dünya,varlık
UĞURCAN : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
ULAÇ : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
ULAŞ : Çok övülmüş,methedilmiş
ULUÇ : Beyaz ay,dolunay
UMUR : 1.Aldırış etme. 2.Tecrübesi çok olan, deneyimli.
UMUT : Beyaz taç,gelin tacı
UMUT: Ummak, beklemek, ümit etmek
URAL : Aydınlık gece
UYGUR : Şanı şerefi en yüksek olan
UZAY : Kızıl kan
ÜLGEN : Yüce, ulu - İyilik tanrısı
ÜLKER : Boğa burcunda yedi yıldızdan biri
ÜMİT : Umut
ÜMİTCAN : Umutlu, hayırlı dost.
ÜNAL : Adın duyulsun, tanın
VAHA : Çöl ortasında sulak ve yeşil yer.
VAROL : Sağlıklı, uzun yaşa
VASFİ : Nitelikle ilgili
VEDAT : Sevgi, dostluk
VEFA : Sözünde durma, dostluğunu sürdürme
VOLKAN : Yanardağ
VURAL : Vurarak al
YAHYA : Zekeriya'nın oğlu olan peygamber - Allah lütufkardır anlamında
YAKUP : Erkek keklik - Takip eden, izleyen
YAKUT : Parlak kırmızı, değerli taş
YALÇIN : Sarp - Düz, kaygan - Parlak
YALMAN : Kılıç, kama gibi şeylerin ucu - Sarp, dik
YAMAN : 1.Gücü ve becerisi alışılmışın üzerinde olan.2.Korkulan.
YAREN: Dost,arkadaş
YASİN : Kur'an'ın 36.Suresi
YAŞAR : Doğan çocuğun uzun ömürlü olması dileğiyle konan bir ad
YAVUZ : İyi, güzel - Mert, cesur
YEKTA : Tek, eşsiz
YENER : Üstün gelen, kazanan
YIGIT: Güçlü, cesur
YILDIRAY : Parlak, ışık veren ay
YILDIRIM : Buluttan yere elektrik boşalması
YILMAZ : Bıkmayan, azimli
YİĞİT : Güçlü, yürekli, kahraman, alp.
YORUM GÖNDER
YUSUF : Yakup Peygamberin oğlu
YÜCEL : Yüksel, yüce hale gel
ZAFER : Amaca ulaşma, başarı - Düşmanı yenme
ZAHİR : Zekeriya'nın oğlu olan peygamber - Allah lütufkardır anlamında
ZAHİT : Parlak yıldız
ZEHRA: En yaygın ismidir. Gül yüzlü, parlak yüzlü, çiçek simalı anlamlarına gelir. O, Efendimiz’in kokladığı bir çiçek gibidir adeta.
ZEKAİ : Zeka ile ilgili
ZEKERİYA : Erkek - Bir peygamber
ZEKIYE: Bu isim O’nun arı duru hale getirilmiş hanımlığını anlatır.
ZEKİ : Çabuk anlayan, kavrayan
ZEYNEL : Zenelabidin'in kısaltılmışı
ZİHNİ : Akılla ilgili
ZİNNUR:Nur saçan
ZİŞAN: (Ar.) 1. Şanlı, şerefli. 2. Canlı. 3. Bir tür lale. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ZİŞAN: Onurlu şerefli
ZİYA : Aydınlık, nur
ZÜMRA: Güzel iyi ahlaklı,zeki bilgili kadın
Abidin Dua eden / Duaci
ACAR : Becerikli,atılgan
ACAR : Cesur, becerikli
ACER: HZ.İsmail'in annesi
ACUN : Dünya,varlık
Adem Allah'in yarattigi ilk insan / Adam
Adil Adaletli / Hakça davranan
Adnan Eski Türk isimlerinden / Iki gökyüzü, iki cennet anlaminda
Affan Kendini kötülüklerden uzak tutan
AFRA: Ayin 13.Gecesi, afra binti ubeyde;sahabe hanımlarından
Agah Bilgili / Bilen / Haberli / Uyanik
Ahmet Övülmeye deger/ Begenilmis / Allah'a sükreden /
AHSEN: (Ar.) Daha güzel, çok güzel, en güzel. Erkek ve kadın adı
Akad Soyluluk, Onurlu bir kisilige sahip olmak
AKAY : Beyaz ay, dolunay
AKAY: Dolunay
AKEL : Dürüst, güvenilir
AKGÜN : Mutlu,sevinçli gün
AKIN : 1.Arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olmak. 2.Baskın.
Akif Dünya islerinden uzaklasip, ibadet için Allah'a yönelen
Akil Akilli , Rüstünü kanitlama konumuna gelmis , yaptiklarinin farkinda olan
Akin Hizli bir biçimde düsmana yapilan saldiri
AKTAÇ : Beyaz taç,gelin tacı
AKTAN : Aydınlık gece
Alaatin Dini yükseltmek, yüceltmek için çalisan
Aldemir Ateste kipkirmizi hale getirilen demir Al-Demir
ALGAN: Fetheden , alan
ALİ : Yüce,ulu
Ali Yüce, yüksek, sanli, onurlu kimse
ALİCAN : Candan,cana yakın Alican Cana yakin, içtenlikli, candan, sicakkanli, girisken Alim Bilim adami, bilgin ilim bilen, ilimle ugrasan kimse
ALİŞAN : Şanı şerefi en yüksek olan
ALKAN : Kızıl kan
ALKIN : Sevdalı,aşık
ALP : Kahraman,cesur,savaşçı
Alp Yigit, soylu, kahraman Türkçe adlarda bazen basa ya da sona da konulan ek
ALPAR :Yiğit,cesur
Alparslan Korkusuz, yigit, Soylu, aslan gibi anlaminda
ALPASLAN : Aslan gibi cesur,savaşçı beyi
ALPER : Yiğit insan, yiğit erkek.
Alper Alp + Er Cesur erkek Soylu erkek anlaminda
ALPEREN : Yiğit ve ermiş kişi.
ALPHAN : Yiğit,hükümdar
ALPTEKİN : Tek yiğit,prens
Alptekin Alp+ Tekin Soylu prens, güvenilir ve soylu
ALPTUĞ : Yiğitlik simgesi.
ALTAN : Sabah güneş doğarkenki zaman
Altan Al + Tan Kirmizi + safak, günesin safaktaki kirmizi rengi
ALTAY : Orta Asya'da Tanrı dağı,bir Türk boyu
Altay Yüksek orman anlaminda. Orta Asya'da bir siradag
Altug Al+Tug Kirmizi + Tug degerli taslarla süslü tug
ALTUĞ : Kızıl tuğ, al renkli.
ALYADUA: Gökyüzünün yakarışı
ANDAÇ : Armağan,hediye
ANIL : Amaç, erek, hatırlanmak.
Anil Ölçülü davranan, hosa giden kimse
ARAL : Takımada,sıradağlar.
Aras Kalin Yün, At kili anlaminda (Aras nehri)
Aras Sahip çikilan buluntu, Dogu anadoluda bir irmagin adi
ARCAN : Saf,temiz
ARDA : 1.İşaret olarak yere dikilen çubuk. 2.Ardıl.
Arda Halef, ardindan gelen
ARDA: 1. Hükümdar veya kumandan asası. 2. İşaret olarak yere dikilen çubuk. 3. Meriç ırmağının Edirne yöresindeki önemli bir kolu. 4. Uygur yazılarında geçen çok eski bir Türk adı. 5. Sonra gelen.
AREL : Temiz,dürüst
ARGUN : Zayıf,güçsüz,dermansız
ARGÜN : Temiz,aydınlık gün
Argün Temiz gün, günlük güneslik, yasama sevinci veren gün
ARIKAN : Temiz soy
ARIN : Temiz,saf - Alın
ARİF : Anlayışlı,tanınmış,meşhur,bilgi sahibi
ARKAN : Temiz kandan gelen - Üstün,galip
ARKUT : Temiz ve kutlu.
ARMAN : Hasret,özlem - Sıkıntı
ARSLAN : Yırtıcı,güçlü,yiğit
Artaç Ar+ Taç Utanma duygusunu bas taci eden
ARTUN : Kendine güvenen, onurlu.
Asil Soylu, soylu bir aileden gelen,seçkin insan
Asim Temiz, namuslu, saglam karakterli
Aslan Türklerin, güçlü insan tanimlarinda genellikle seçtikleri ormanlar krali
Asrin Bu asira ait, bu devire uygun
Ata Baba, ced, Ecdat, Büyükbaba, Bilge
ATABERK : Şehzade eğitmeni - Devlet yetkilisi
Atabey Selçuklularda sehzadeleri egitmekle görevli kisilere verilen ünvan
ATACAN : Hoşgörülü,babacan
Atahan Han soyundan gelen, soylu yigit
ATAK : Canlı,girişken-Cömert-Nişancı
ATAKAN : Düşünmeden cesurca işe girişen
Atakan Atasinin kanini tasiyan, atasinin kanindan gelen gücü barindiran
ATALAY : Ünlü,şöhretli
ATAMAN : Ata kişi,önder
Atanur Atasindan aldigi nuru tasiyan
ATASOY : Ataların soyundan gelen
Atay Herkesçe bilinen, taninmis, ünlü
Ates Yanici maddelerin yanmasiyla isi ve isigin ortaya çikmasi
Atif Egilimli, birine sefkatle egilen, sevgi duyan / Bir seye yönlendirilen
Atil Ileri hamle yap, anlaminda Atil, atilmak
Atilay / Atalay Kolaylikla ileri atilabilen, cesur kimse
ATİLLA : Savaşçı,fatih - Büyük,ünlü
Atilla / Attila Hunlarin "Tanrinin Kirbaci" denilen büyük hükümdari
Atinç Atilgan / Atak
Atlihan At + Han kelimelerinden, Iyi ata binen yigit Han
Avni Yardim etmek, yardimda bulunmak, yardimla ilgili
Aybars Ay ve Pars kelimelerinden, Ay gibi güzel, pars gibi yirtici
AYBERK : Ay gibi güzel ve sağlam.
AYDIN : Işıklı-Aylı gece-Açık,belli-Uğurlu
Aydin Beyni çagdas düsüncelerle aydiinlanmis, bilgili kisi
Aygün Ay gibi parlak ve isikli güzel gün
AYHAN : Ay hakimi
Ayhan Ay gibi güzel yüzlü hakan Ay +Han
Aykan Kani ay gibi parlak ve temiz Ay Kanli
AYKUT : Ay gibi uğurlu.
Aykut Kutlu ay, armagan, ödül
AYŞIL: Ay gibi ışıl ışıl
AYTAÇ : Ay biçiminde taç
Aytaç Basinda ay gibi isikli taç bulunan Ay + Taç
AYTEK : Ay gibi
AYTEKİN : Ay şehzadesi, prensi
Aytekin Ay gibi parlak ve biricik. Çok degerli Ay + Tek
Aytekin Tek ay, ugur getiren ay
AYTUNÇ : Ay gibi güzel,tunç kadar sağlam
Ayyüce Ay gibi aydinlik nurlu ve yüce olan er
Azer Azerbaycan kelimesinin kökü olan Azer'den..
Azim Bir seyler yapmak için kararli kisi, Azmeden, Azimli
AZİZ : Sevgili - Az bulunur- Muhterem
Aziz Onur sahibi yüce, Saygideger, Manevi gücü çok üstün
AZMİ : Kararlılık - Güçlü,kuvvetli
Azmi Kemikli, kemikle ilgili / Azim sahibi
AZRA: Yine iffete tekabül eden, namuslu ve tertemiz kadın anlamındadır. Kirlerden arındırılmış, masum manasında.
Babür Hindistan'da yasayan bir tür kaplan/Babür imparatorlugunun kurucusu Babürsah'tan
BAHA : Kıymet, değer, para.
Baha Deger fiyat, kiymatinin karsiligi, Ederi
BAHADIR: Kahraman
Bahadir Yigit , kahraman, atak, gözünü daldan budaktan esirgemeyen
BAHİR : Deniz-Belli, açık-Işıklı,parlak
Bahri Denizle ilgili, denizci, denizingücü, sonsuzlugu
Bahtiyar Mutlu, talihli, Hayatindan memnunolan
Baki Süreklilik sahibi, sonsuza kadar kalan, sonsuz, sonu olmayan
Bala Küçük çocuk, Yavru, Korunmasi gereken
Balaban Bir tür yirtici kus. Iri cins birtür Dogan (kus)
BALER : Tatlı dilli, cana yakın
BALKI : Şimşek, ışık, parlayış.
BARAN : Direnci kıran güç, ulu, yüksek.
BARAN: Yağmur
Baransel Güce, kuvvete ait. Güçsel.
BARAY : Sonsuzluk.
BARBAROS : Kızıl sakal
Barbaros "Barba Rosse" Kirmizi sakal. Asil adi Hizir olan büyük Türk amiraline Avrupalilarin taktigi ad.
BARIN : Güç ve kuvvet.
BARIŞ : Sulh.
Baris Uzlasma.
BARKAN : Çölde oluşan küçük kum kitlesi
BARKIN : Gezmek, görmek, gezgin.
Barkin Gezgin, Seyyah, Sürekli gezipdolasan
BARLAS : Kahraman
BARS : Kaplan benzeri yırtıcı hayvan
BARTU : En eski Türk hanlarından biri.
Basar Basarili ol anlaminda
Basri Gören, görme ile ilgili, görebilmek
BAŞER : Başta gelen
BATI : Güneşin battığı yön
BATIHAN : Batı'nın hükümdarı, hanı
BATIRAY : Ay gibi yiğit
Batikan Bati+ Khan Batinin Hani ya da Batinin Kani anlaminda
Battal Kahraman. Oldukça iri yapili, Alisilmisin disinda büyük
Batu Güçlü Kuvvetli
BATUĞ : Üstün olan, yiğit. Az.
BATUHAN : Yiğit hükümdar.
Batuhan Güçlü Kuvvetli Han. Altinordu devletinin kurucusu Batuhan.
BATUR : Yiğit, yürekli, bahadır.
Batur Korkusuz, yigit.
BATURALP : Yiğitler yiğidi
BAYAR : Ulu, yüce
Bayar Büyük, ulu yüce.
BAYBARS : Eski Türklerin beslediği kaplan
BAYBORA : Fırtına
BAYCAN : Zengin
Bayezit/Beyazit Birçok Osmanli sehzadesinin ortakadi.
BAYHAN : Zengin ve güçlü
BAYKAL : Yaban kısrağı - Sibirya'da bir göl
Baykal Yaban kisragi. Mogolistandaki büyükgöl
Bayraktar Bayrak tasiyan.
Bayram Ulusca kutlanilan, Kutsal ve önemli günler.
BAYSAL : Soylu, ünlü
Baysal Dirlik düzenlik içinde, sakin,gürültüsüz.
BAYÜLKEN : Göğün 16.katında oturan barış tanrısı
BEDİR : Dolunay.
Bedir Ayin ondördü. Dolunay. Ay.
BEDİRHAN : İleri görüşlü lider
Bedirhan Ay+ Han gibi Bedir + Han
Bedrettin Ayin ondördü gibi isik saçan, temiz ve yüce
Bedri Ay gibi, aya benzeyen, Aya ait
Behçet Sevinç, güzellik, güler yüzlülük.
Behiç Sen. Güleryüzlü, Neseli.
Behlil / Behlül Çok gülen, hayir sahibi, güleryüzlü
Behram Merih Yildizi.
Behzat Dogustan iyi, soylu kisi
Beki / Bekri El degmemis, Bakir, Tertemiz, bozulmamis.
Bektas Saygin, aziz, denk, esit.
BELİNAY: Cennette peygamber cicegi
BENGİSU: Ebedilik,ölümsüzlük veren su
Berat Izinli, müsaadeli olmak / Diploma
BEREN: 1. Güçlü, kuvvetli. 2. Akıllı
BERFİN: kardan yapılmış,tertemiz
Berhan Han soyundan, Hanla ilgili, han üzerine.. (Han=Hakan)
BERK : 1.Sert, sağlam, katı. 2.Yıldırım.
Berk Saglam güçlü, dayanikli
BERKAN : Parlama - Kıvırcık kuzu postu
BERKANT : Bozulmaz yemin
Berkant Saglam Yemin . Berk + Ant.
BERKAY : Ay gibi güçlü
BERKAY : Güçlü ve ay gibi.
Berkay Saglam yapili ve ayisigi gibi parlak olan. Ay isigi, Güçlü ay
BERKE : Kamçı
BERKE : Kamçı, kırbaç.
Berke Cengiz Han'in torununun adi. Degnek, sopa, kamçi anlaminda da kullanilir
Bermal Birseyler yapmakla ilgili, yapan, ortaya çikaran, becerikli
BERRA: (Ar.). - Doğru sözlü, hayır işleyen kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
BERRE: Manası temizleyicidir
Besim Güler yüzlü
BETUL: O’nun nefsani kirlenmelere karşın korunmuşluğunu, iffetli ve onuruna düşkün olduğunu anlamlandırır.
Bilal Ilk ezani okuyan Bilal-i Habesi'nin adindan..
BİLGEHAN : Göktürk hakanı
BİLGİN : Alim, bilgili kişi
Bilgin Bilgi sahibi. Alim
BİRANT : Tek yemin. Özelliği olan yemin
Birol Tek ol, anlaminda . Bir + Ol
Bogaçhan Inanilmaz derecede güçlü , insanüstü gücü olan
BOĞAÇ : Bir Dedekorkut kahramanı
Bora / Boran Ardindan yagis getiren siddetlirüzgar.
BORA : Şiddetli rüzgar
BORAN : Rüzgar şimşek ve gök gürültüsü ile ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı.
Bozkurt Türklerin Orta asyadan çikisinda yol gösterdigine inanilan efsanevi kurt
BU YAYINA VERILEN BAĞLANTILAR
BugraErkek deve
Bugrahan Müslüman Türk Hakanlardan Saltuk Bugrahan.
BUĞLEM: Cenneti müjdeleyen melek
BUĞRA : Erkek deve
Bulut Bildigimiz bulut. (Havada bulut sen bunu unut gibi)(!)
Bumin Baykus, Puhu kusu.
BURAK : Hz.Muhammed'in Miraç gecesi bindiği efsanevi at
Burak Hz. Muhammed'in Miraç'ta bindigi efsanevi ata verilen isim.
BURAK: Hz. Muhammed'in Miraç'ta bindiği efsanevi ata verilen isim.
BURÇ : Kale, hisar çıkıntısı - Güneş sistemi - sarp yamaç
Burçin Disi geyik.
Burhan Delil, kanit.
Burhanettin Dinin kaniti, dinin delili, isbati
BÜLENT : Yüce, yüksek
Bülent Yüksek, uzun, erisilmesi zor, yüce
Bünyamin Hz. Yakup'un oglu
BÜŞRA: Mutluluk getiren haber
CABBAR Kuvvet,kudret sahibi-Becerikli
Cabbar Güç ve kuvvet sahibi kimse
Cafer Çay dere küçük akarsu
CAFER:Küçük akarsu
CAHİT Çaba gösteren, çalışkan
Cahit Çalisan çaba gösteren / Inatçiayak direyen
Can Insan ve hayvanlarda yasami saglayan ve ilk korunan
CAN: İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağladığınave ölümle vücuttan ayrıldığına inanılan madde dışı varlık.
CANALP : Özünde yiğitlik, güç olan
CANBERK : Güçlü, sağlam
CANDAŞ : Dost, yoldaş
CANDEMİR : Özü demir gibi sağlam
CANDOĞAN : Cana doğan
CANEL : Dostluk eli
CANER: Çok içten, sevilen.
Cankat Yasamina can ekle, sevinçle dol
CANKUT: Neşe, mutluluk, talih, baht.
CANTEKİN : Tek, eşsiz can
CAVİT : Sonsuz, ebedi
CELAL : Büyüklük, yücelik - Öfke, kıgınlık
Celal Büyüklük ululuk, hisim
Celalettin Büyüklük ululuk, hisim
CELAYİR : Moğolların kollarından
CELİL : Büyük, yüce
Celil Ulu, yüce, manevi degeri yüksek olan
CEM : Hükümdar - Toplanma,biraraya gelme
Cem Bir seyin toplami, tamami
CEMAL : Güzel yüz - Yüz güzelliği
Cemal Güzellik, özellikle yüz güzelligi
Cemalettin Güzellik tasiyan
CEMİL : Güzel yakışıklı erkek - İyilikle anma
Cemil Güzel
CEMRE : Ateş,kor-Suda,havada,toprakta oluştuğuna inanılan sıcaklık
Cenan Yürek, gönül kalp
CENAP : Şeref, onur
Cenap Manevi büyüklük / Onur
CENGİZ : Güçlü, gözüpek
Cengiz Sert ve hasin tabiatli, kolay yumsamayan
CENGİZHAN : Moğol İmparatorluğunu kuran hükümdar
CENK : Savaş
Cenk Savasmak , Kisa süreli savas
CEVAHİR : Mücevher,değerli süs taşı
Cevat Iyilik, güzellik, olgunluk, kusursuzluk
Ceyhan Güney bölgemizde bir irmak adi
CEYHUN : Orta Asya'da bir akarsu - Cennet'in 4 nehrinden biri
Ceyhun Eski Türk isimlerinden / yigitgüçlü kisi
CEYLİN: Cennetin kapısı, cennete açılan kapı.
Cezmi Kesin karar veren
CİHAN : Dünya
Cihan Dünya
CİHANGİR : Dünyaya egemen olan
Cihangir Cihani ele geçiren
CİHAT : Din uğruna savaşan
Cihat Din ugruna savasmak
Civan Yeni yetme, körpe, genç
Cosar Heyecan dolu, kabina sigmayan
Coskun Asiri heyecanli, çok duyarli
COŞKUN : Heyecanlı, kabına sığmayan
Cuma Müslümanlar için haftanin kutsal günü
CUMHUR : Halk, topluluk
Cumhur Halk toplulugu
CÜNEYT : Küçük asker
Cüneyt Büyük bir mutasavvuf
Çagan Bayram, senlik, mutlu gün
Çagatay Küçük tay, çocuk gibi sevimli
Çagdas Ayni çagda yasayan, çaga uygun
Çaglar Çagildayarak akan su, selale
Çagri Davet
ÇAĞAN : Bayram, şenlik
ÇAĞATAY : Tay-Doğu Türklerine verilen ad
ÇAĞDAŞ : Çağın koşullarına uygun.
ÇAĞIN : Yıldırım, şimşek
ÇAĞKAN : Canlı, dinamik, çalışkan.
ÇAĞLAR : Şelale, çağlayan
ÇAĞMAN : Çağdaş insan
ÇAĞRI : Çakır gözlü
Çakabey 11.yy'da Izmir yöresinde beylik kuran Türk Beyi
ÇAKAR : Parlayan, ışık veren
ÇAKIN : Şimşek, parıltı
ÇAKIR : Mavi renkli, gri benekli gözü olan
Çavus Askerde bir rütbe
Çelebi Efendi, görgülü, terbiyeli
Çelen Yakisikli, saçak, akilli
ÇELİK : Su verilip sertleştirilmiş demir - Çok güçlü
Çelik Su verilerek sertlestirilmis demir
ÇELİKER : Çelik gibi güçlü
Çeliker Çelik gibi güçlü insan
ÇETİN : Sert-Çözümü zor, sarp-İnatçı,azimli
Çetin Güç, zor, engelli
ÇEVİK : Çabuk davranan, hareketli
Çevik Atak, hareketli
Çevrim Girdap, sürekli degisim, anafor
ÇIĞIR : Çığın açtığı iz, yol - Yenilikçilik
ÇINAR : Uzun ömürlü,uzun boylu, kalın gövdeli bir ağaç türü
Çinar Genis yaprakli kalin gövdeli uzun ömürlü bir agaç
Çocuğumuz yakında doğacak ama ona isim bulmakta zorlanıyoruz, istiyoruz ki isim Kuranı Kerimden bir isim olsun, işte sizlere hem isimler hemde anlamları arkadaşlarım.
DALAN : Biçim - İnce, zarif
DALAN: (Tür.) Er. 1. Biçim, şekil. 2. İnce, narin, zarif.
DALYA: (Tür.) Ka. - Yıldız çiçeği.
DanisBilgi, bilme, danisma
Davut Davut peygamberin adi
Deha Dahi, zekaca çok üstün olan
DEMİR : Kolay işlenen dayanıklı bir maden
Demir Bildigimiz, demir / Ondan korkanlar trene binmez.
DEMİRALP : Demir gibi güçlü, yiğit
DEMİRCAN : Özü demir gibi sağlam
Demircan Demir gibi saglam olan can
DEMİREL : Demir gibi güçlü eli olan
DEMİRHAN : Demir gibi güçlü hükümdar
DEMİRKAN : Güçlü soydan gelen
DENİZ : Deniz, su kütlesi, derya
Deniz Bu da bildigimiz masmavi sular
Denizhan Denizlerin hükümdari
DENKTAŞ : Akran, aynı yaşta
Derin Dip, derinlik, büyüklük
Derin Yüzeyi tabanina uzak olan
Dervis Alçak gönüllü, hosgörü sahibi
DERVİŞ : Tarikata girmiş - Hoşgörülü,alçakgönüllü
DERYA : Deniz - Engin bilgili - Çok
DEVRAN : Felek, kader
DEVRİM : Olumlu yönde değişiklik yaratan hareket
Devrim Önemli ve temelli degisiklik /inkilap
DİDAR: (Fars.) Ka. 1. Yüz, çehre. 2. Görme, görüşme. 3. Görüş kuvveti. 4. Açık meydanda
Dilaver Yigit / Yürekli
DİNÇ : Güçlü, sağlıklı
DİNÇER : Güçlü, sağlıklı
Dinçer Dinç + Er / Yorgunluk bilmeyen güçlü saglam
DİREM: (Fars.) Er. 1. Akça, para. 2. Gümüş para
Dogu Günesin dogdugu yön
Dogukan Dogunun hakani
DOĞA : Tabiat
DOĞAN : Yırtıcı bir kuş
DOĞU : Güneşin doğduğu yön
DOĞUHAN : Doğunun hükümdarı
DOĞUKAN : Doğulu, doğu soyundan
DOĞUŞ : Yaradılış
DORUK : En yüksek yer, zirve - Üstün başarı
Doruk Dag ya da tepenin en yüksek yeri/ Sahika
DUHA: (Ar.). 1. Kuşluk vakti. 2. Kur'an-ı Kerim'de 93. surenin ismi. -Kız ve erkek adı olarak kullanılır.
DURAN : Varlığını sürdüren-Dağ yolu-Dingin,sakin
Durmus/Dursun Çocuklarin sik ölümleri karsisinda konulan dilek ifadesi
DURUKAN : Kanı saf, berrak.
Durukan Soylu kan sahibi
Durul Suyun durulmasi, aklanmasi
Duyal Duygulu duyarli çabuk duygulanan
DÜNDAR : Artçı asker, birliği koruyan asker
Dünya Yeryüzü / Orhan abinin sarkisinda "batsin" denilen yer
EBRAR: (Ar.) Er. 1. Hayır sahipleri. 2. İyiler, dindarlar, özü sözü doğru olanlar. Şeş Ebrar: Altı hayır sahibi, Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin.
ECEVİT : Çevik,çalışkan,açık fikirli- Yaramaz,sinirli
ECHER: (Ar.) Ka. 1. Son derece güzel kadın. 2. Gündüz iyi görmeyen karmaşık gözlü.
ECİR: (Ar.) Er. 1. Bir iş ya da emek karşılığı verilen şey. 2. Sevap. 3. Aziz sevgili.
ECRİN: ALLAH'IN hediyesi anlamını taşımaktadır.
EFE : Batı Anadolu'da köy yiğidi, zeybek.
EFGAN : Ağlayıp inleme - feryat
EFGAN: (Fars.) Er. - Figan, ağlayıp inleme, feryat.
EFSA: cennet ırmaklarından birinin adı,sihirbaz
EGE : Bir çocuğu koruyan,ona bakan - Büyük ulu
EGEHAN : Engin denizlerin hükümdarı.
EGEMEN : Hakim , hüküm süren
ELYESA: (Ar.) Er. - Kur'an-ı Kerim'de adı geçen bir peygamber
EMİN: (Ar.) Er. 1. Korkusuz kimse. 2. Emniyette olan. 3. İnanan, güvenen. 4. İnanılır, güvenilir. 5. Şüpheye düşmeyen, kati olarak bilen. 6. Emanet olarak idare edilen dairelerin başı. - 7. (Hz. Muhammed (s.a.s) ve Cebrail'in adı.
EMİR : Bir kavmin başı -Peygamber soyundan - Kumandan
EMİR: (Ar.) Er. 1. Bir kavmin, bir şehrin başı. 2. Büyük bir hanedana mensup kimse. 3. Peygamberimizin soyundan gelen. 4. Kumandan. 5. Abbasi devletinde başkomutan. 6. Osmanlı devletinde beylerbeyi ve Tanzimat'tan sonra sivil paşalığın ilk derecesi.
EMİRHAN : Emirlerin başı, hükümdarı
EMRAH : Bir halk ozanımız
EMRE : Aşık, vurgun
EMRE: Aşık, dost, Beylerbeyi, Büyük erkek kardeş.
En Güzel Erkek İsimleri Ve Anlamları
ENDER : Çok az, nadir bulunan
ENER: (Tür.) Er. - En yiğit, en kahraman kişi
ENES : Secereli Arap atı.
ENGİN : Uçsuz bucaksız - Yüksekte olmayan yer
ENGİNSU : Açık deniz
ENİS : Dost, arkadaş.
ENSAR: (Ar.) Er. 1. Yardımcılar, muavinler, müdafiler, koruyucular. 2. Medine'ye hicretle Mekkeli muhacirlere yardım eden, Medineli müslümanlara verilen ad. Kur'an-ı Kerim'de çok geçen kelimelerden birisidir. ERAY: Ay gibi parlak, temiz erkek.
ENVER : En nurlu, en parlak
ERALP : Yiğit
ERAY : İlk ay
ERBERK : Şimşek gibi yiğit
ERCAN : Canlı, sağlıklı
ERCÜMENT : İtibarlı, haysiyetli, değerli
ERÇİN: (Fars.) - Merdiven, basamak. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ERDAL : Tek erkek
ERDEM : Namus, fazilet - Hüner - Ruhsal yetkinlik
ERDEN : El değmemiş
ERDİNÇ : Duru, güçlü erkek
ERDOĞAN : Yiğit doğmuş
EREN : Yetişmiş - Cesur,yiğit - Ermiş kişi
ERGİN : Olmuş, yetişmiş - Reşit
ERGUN : Oynak, hızlı giden at
ERGÜN : Yumuşak huylu, uysal
ERHAN : Adaletli hükümdar
ERTUĞ : Yiğit başlığı.
ERVA: (Ar.) Er. 1. Çok güzel genç. 2. Son derece cesur ve yiğit adam.
ERVA: Temiz ahlakli kiz
ESLEM: Allah'a tesim olmak anlamında canım.değerlendirebilirsin.(hem kız hem erkek için olabiliyo)
ESREFUNNISA: Kadınların en şereflisi, hanımların en onurlusu anlamına gelir.
ETIKETLER: ISIMLER , KURANDA GEÇEN KIZ VE ERKEK BEBEK ISIMLERI VE ANLAMLARI
EYÜB: (Ar.) Er. 1. Sabırlı. 2. Dönen, pişman olan, günahlarına tevbe eden demektir. Kur'an'da adı geçen peygamberlerden. Güzel sabır sahibi. Allah'ın imtihanına güzellikle sabredip mükafat ve ihsana ulaşmıştır. -Türk dil kuralı açısından "b/p" olarak okunur.
EZGÜ: (Tür.) - Makam, hava. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
EZRA: (Ar.) Ka. 1. Pek fasih, sözü düzgün adam. 2. Beyaz kulaklı siyah at.
EZRAK: (Ar.) - Mavi gözlü. Gök rengi saf ve temiz su. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
FADIL : Fazietli, ahlaklı - Fazıl
Fadil Erdemli, üstün, parlak
FAHİR : İftihar edilecek, övülecek
Fahir Övünülecek, parlak, sanli, güzel
Fahrettin / Fahri Karsiliksiz kabul edilen görev,is
FAHRETTİN : Diniyle övünen
FAHRİ : Şeref ve itibar için yapılan iş
FAİK : Üstün, yüksek
Faik Baskalarindan daha ileri, üstün
Fakir Yoksul
FARUK : Haklıyı haksızı ayırabilen - Keskin
Faruk Bir isi sonuca ulastiran
FATİH : Fetheden - Hüküm veren
Fatih Ele geçiren, fetheden
FAZIL : Faziletli, ahlaklı
Fazil Erdemli, manevi degerce üstün
Fehmi / Fehim Anlayisli, çabuk kavrayan
Ferda Yarin, gelecek zaman
FERDİ : Kişiye özgü
Ferdi Bireysel, tek basina
FERHAN : Sevinç, mutlu
Ferhan Sevinçli, mutlu
FERHAT : Güçlükleri yenip bir yeri ele geçiren
Ferhat Rahatlik
FERİD : Eşsiz, tek, benzeri olmayan
FERİDUN : Eşsiz, tek
Feridun Tek, essiz, benzeri olmayan
FERİT : Avcı kuş
Ferit (d) Essiz benzersiz
FERMA: (Fars.). 1. Emreden, buyuran. 2. Amir. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
FERRUH : Uğurlu - Kutsal
Ferruh Kutlu, ugurlu, aydinlik yüzlü
FETHİ : Fetih ile ilgili
FEVZİ : kurtuluşla,zaferle ilgili - galip üstün gelen
Fevzi Kurtulus ve zaferle ilgili, üstünlük basari
FEYYAZ : Faydalı, verimli, bereketli
Feyyaz Bereketli, gür, bol
FEYZAN: Çok bereketli,çok verimli
Feyzi Verimlilik, bolluk
Feyzullah Ilhamini Allah'tan alan
Feza Gökyüzü, uzay
FIRAT : Tatlı su - Türkiye'nin en uzun akarsuyu
FİKRET : Düşünce - Akıl, anlayış
Fikret Düsünmek, düsünceye dalmak
Fikri Düsünce ile ilgili / fikir sahibi
FUAT : Kalp, gönül
Fuat (d) Yürek, kalp gönül
FURKAN : Doğruyu yanlıştan ayırma
Furkan Iyi ile kötüyü birbirinden ayiran kanit / Kuran-i Kerim
FÜSUN: (Ar.) Ka. - Büyü sihir. Şaşırtıcı güzelliğe sahip, hayret verici derecede güzel.
Gaffar Aciyan, bagislayan
Gafur Bagislayici, günahlari affedici
GALİP : Üstün gelen, kazanan
Galip Yenen, üstün gelen
Gani Zengin, cömert, bol çok, elindekiyle yetinen
Garip Kimsesiz, yalniz, yabanci / Tuhaf
GAZANFER : Aslan - Yiğit, yürekli
Gazi Savasta yara alan
GEDİZ : Su birikintisi, gölcük - Ege'de bir akarsu
GENCAL : Genç, taze
GENCALP : Genç yiğit, kahraman
GENCAY : Ayın bir haftalık hali, hilal
GENCER : Genç yiğit
Genco Genç olmaktan,genç o anlamina
GİRAY : Uygun, laik.
Giray Uygun, eskiden Kirim hanlarina verilen ünvan
GİRGİN : Kolay yakınlık kuran
GİZEM: (Tür.) Ka. - Sır karşılığı olarak kullanılan uydurma bir kelime.
GONCA: (Fars.) Ka. 1. Henüz açılmamış gül, tomurcuk. 2. Sevgilinin ağzı.
GÖĞEM: (Tür.). - Halk dilinde yeşile çalan mor. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
GÖKALP : Mavi gözlü yiğit - Göklerin yiğidi
GÖKAY : Mavi ay
Gökay Gök ve Ay gibi güzel olan
GÖKBERK : Mavi gözlü, sert kişi
Gökberk Yesil yaprak
GÖKCAN : Mavi gözlü dost, candan kişi
Gökcan Yesermis, taze can, özlemle dolucan
GÖKÇE : Güzel, gösterişli - Yiğit, cesur - Mavi gözlü
Gökçe Gökrengi, gögce
GÖKÇEN : Güzel, hoş
Göker Gökyüzü gibi er
GÖKHAN : Eski Türklerde gök tanrısı - Göklerin hakimi
Gökhan Göklerin hakani Gök gibi büyükhan
Gökhun Eski Türk isimlerinden Gök+Hun
GÖKMEN : Sarışın, mavi gözlü
Gökmen Gök rengi gözlü
GÖKSEL : Gökle ilgili
Göksel Gökle ilgili, göge ait
GÖKTAN : Mavi şafak
Göktug Gök renkli Tug sahibi
GÖKTUĞ : Mavi tuğ.
Göktürk Kök Türk / Tarihte bir Türk devleti
GÜÇHAN : Çetin, güçlü han
GÜÇLÜ : Kuvvetli, gücü yerinde - Önemli, etkili - Şiddetli
Gülhan Gül gibi güzel hakan
GÜLTEKİN : Genç, nazik delikanlı
Gültekin Kültigin adindan.. Güvenilen, herkese hayri dokunan
GÜNALP : Güneş gibi yiğit
Gündüz Gecenin karsiti
Güner Günesin dogma zamani
Günes Gezegen sistemimizin enerji kaynagi
GÜNEY : Dört yönden biri - Her zaman güneşli yer
Güngör Iyi günler yasa anlaminda
Günhan Oguz'un alti ogulundan Günesi simgeleyenin adi
GÜNKUT : Günün uğuru
GÜNTAN : Güneşin doğuşundan az önceki zaman
GÜNTEKİN : Güneş gibi tek
GÜRAL : Hakkını bol bol, çok al
Güral Çok al, bol al
GÜRALP : Güçlü yiğit
Güray Bereketli, bolluk içinde olan ay
GÜRAY: Çok ışıklı, aydınlık.
Gürbüz Gelismis, iri yapili, saglam
GÜRCAN : Güçlü, coşkulu can
Gürcan Herkesi seven, özveride bulunan
Gürel Sürekli olusum ve dönüsüm halinde olan
GÜRHAN: (Tür.) Er. 1. Hanlar hanı. 2. Kara-Hitay prenslerine verilen unvan
GÜRKAN : Gürbüz, kanı bol
GÜRKAN: (Tür.) Er. 1. Bol kan. Genç, taze, gelişmiş, serpilmiş.
GÜROL : Hayat boyu herşeyin bol olsun
Gürsel Gürlükle ilgili, gür olan
GÜVEN : Kuşku duymadan bağlanma, inanma - Cesaret
Güven Itimat, emniyet
GÜVENÇ : Güven - Sevinçli - Dayanak, yardım
Habib Sevgili, dost
Haci Hicaz'a gidip hac törenine katilan
Hadis Hz.Muhammed'in söz ve davranislari
HAFIZ : Koruyan, saklayan - Kur'an ı ezberlemiş kişi
Hafiz Ezberleyen/ Özellikle Kuran-i Kerimi ezbere okuyan
HAKAN : Eski Türk ve Moğol hükümdarı
Hakan Büyük Han, Hanlar hani (Hükümdar anlamina=Han)
HALDUN : Sonsuz, ebedi olan
Haldun Kalp, yürek / Yüreklilik
HALİL : Yakın dost
Halil Içten, dost çok yakin arkadas
HALİM : Sessiz, sakin - Yumuşak huylu, yavaş
Halim Yumusak huylu, sakin yaradilisli
HALİS : Katıksız - Saf, temiz, hilesiz - Yalnız
Halis Saf katkisiz duru
HALİT : Sonsuz, sürekli - Bir yıldan çok yaşayan
Halit Süregelen, sürekli, geç yaslanan
HALUK : İyi huylu, geçimli
Haluk Herkesle iyi geçinen iyi ahlakli
HAMDİ : Allah'ı övmek, şükretmek
Hamdi Hamd eden, sükreden / Tanri ileilgili
HAMİ : Himaye eden, koruyan
Hami Koruyan, arka çikan, koruyucu
HAMİT : Övgüye değer
Hamit (d) Sükredici, hamdedici
Hamza Aslan
Hanefi Tanri'nin birligine iman eden
HARUN : İnat eden, huysuz
Harun Huysuz at / Postaci / Inatçi
HASAN : Güzellik, iyilik
Hasan Güzellik, iyi davranma, iyilik
Hasim Ezen, kiran, parçalayan
Hasip / Hasbi Kisisel degeri olan, ünlü bir soydan gelen
Hasmet Ihtisam, büyüklük, görkemlilik
HASRET : Özlem
Hatay Il adi Antakya olan kentimizin adi
Hatem/ Hatemi Sonuncu en son olan / Mühürcü
Hayati Yasamsal, yasamla ilgili önemli olan
Haydar Aslan / Çok cesur
Hayrettin Hayir eden, hayir sahibi
Hayri Hayirla, iyilikle ilgili
Hayrullah Allah'in hayirli ettigi
HAZAR : Barış, güven
Hazar Baris / Bir yerde oturma hali
HAZIM : Akıllı, işbilir
Hazim Hezimete ugratan
HEPER : Her zaman yiğit.
HIÇ YORUM YOK :
HINCAL : Öc al
Hicri Göç eden / Hicrete ait, hicretle ilgili
HİDAYET : Doğru yola girme - Müslüman olma
Hidayet Dogru yolu arama / Yol gösterme
Hifzi Saklamak, korumak, hafizaya almak
HİKMET : Bilgelik - Özlü söz, vecize
Hikmet Felsefe, gizli, bilinmeyen güç
Hilmi Yumusak huylu, sabirl
Himmet Çalisma, çaba
Hincal Öc al, intikam al anlaminda
HİRAM : Yürüme, gezinme
Hisam Eski bir Endülüs hükümdarinin adi
Hizir Darda kalanlarin yardimina kosan
HULKİ : Yaradılışla ilgili - İyi huylu, ahlaklı
Hulki Iyi ahlakli iyi huylu
HULUSİ : Saf, içi temiz - Samimi, içten
Hulusi Saflik, dogruluk, içtenlik
Hursit Günes
HURŞİT : Güneş
Hüdaverdi Allah verdi, çocuk özlemi çekenaileler ilk çocuklarina genellikle bu adi verirler
HÜMA: (Ar.) Er. 1. Devlet kuşu. 2. Saadet, mutluluk
HÜRAY : Ay gibi özgür
HÜRCAN : Özgür
HÜREL : Özgür ülke.
HÜRKAL : Özgür kal.
HÜRKAN : Özgürlüğüne düşkün bir soydan gelen.
HÜROL : Özgür ol.
Hüsam / Hüsamettin Keskin kiliç / Dinin keskin kilici
HÜSEYİN : Küçük sevgili
Hüseyin Ruh ve madde güzelligi
HÜSNÜ : Çok güzel
Hüsnü Güzellikle ilgili, güzellige ait
Hüsrev Büyük padisah, hükümdar
Ibrahim Ibranice'de haklarin babasi anlaminda
Idris Beyaz renkli çiçek açan bir agaç cinsi
Ihsan Bagislamak, yardim etmek, iyiliketmek
Ilbey Egemen olan
ILDIR : 1.Parıltı. 2.Alaca karanlık.
ILDIZ : Yıldız - Gündönümünden 10 gün öncesi
ILGAR : Çabuk, hızlı - Hücüm, akın - Havanın açık olması - Öfke
ILGAZ : 1.Dizginleri koyuverilmiş atın dört nala koşması.2.Atla ansızın yapılan doludizgin saldırı.
Ilhami Içine dogmakla ilgili
Ilhan Bir ülkenin egemen hani
Ilkay Ayin ilk günlerindeki hali
Ilker Ilkle ilgili, ilk erkek çocuk
Ilkin Öncelikle, ilkle ilgili, ilk olan
Ilyas Mersin agaci
Imdat Yardim dilemek, yardim istemek , yardim beklemek
Inayet Iyilik, lütuf
IRA : Öz yapı, karakter, kişilik.
Isa Hristiyanligin kurucusu peygamber
Ishak Hüzünlü öten bir tür kus
Isik Cisimleri görmemizi saglayan fiziksel erke
Iskender Tarihte fetihleriyle ünlü bir hükümdar
Islam Hz. Muhammed'in kurdugu son din/ Teslimiyet
Ismail Ibrahim peygamberin Tanri'ya kurban adadigi oglunun adi
Ismet Haramdan ve günahtan çekinen
Israfil Dört büyük melekten biri
Istemi/han Göktürklerin ünlü hakani
IŞIKHAN : Işıklı han
IŞINER : Işık saçan yiğit.
Itri Korkuya ait
Izzet / Izzettin Deger, kiymet, ululuk, yücelik
İBRAHİM : İnananların babası - Peygamber
İCLAL: Kudretli büyüklük
İDRİS : Hoş kokulu bir kiraz türü - Bilimde ileri düzeyde olan - Peygamber
İHSAN : İyilik - Bağış, bağışlama
İLAYDIN : Aydınlık, mutlu, demokratik ülke.
İLBAY : Bir yerin saygın kişisi sözü geçen.
İLBEY : Vali
İLCAN : Yurttaş, vatandaş.
İLGİN : Gurbette yaşayan, garip.
İLGÜ : Engel.
İLHAMİ : İçe doğanlarla, esinle ilgili
İLHAN : Hükümdar, İmparator, Yönetici
İLKAN : Bir Türk hükümdarı.
İLKAY : Yeni ay, ayın ilk hali
İLKCAN : İlk doğan erkek çocuklara verilen ad
İLKE : Temel düşünce, prensip - Temel bilgi - Davranış kuralı
İLKER : İlk doğan erkek çocuk
İLKUT : Kutlu, mutlu ülke.
İLTEBER: (Tür.) Er. - Eski Türklerde vali, kumandan anlamlarında unvan.
İLTEKİN : Tek eşsiz ülke
İLTER : Yurdunu seven, koruyan
İNAL : Kendisine inanılan
İNAN : Dizgin - Yönetme - İman
İNANÇ : Bir düşünceye bağlılık - İman - Doğru, emin
İREM: (Ar.) 1. Cennet bahçesi. 2. Ok veya kurşun atılan nişan tahtası. 3. Cenk denilen musiki aleti ve bunu icad edenin adı. 4. Ad kavmi zamanında, Şeddad tarafından cennete benzetilme amacıyla yapılan bahçe olup, Şam'da veya Yemen'de bulunduğu söylenir. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
İREM: Cennet
İRFAN : Bilme, anlama - Sezme, kavrama gücü
İSHAK : Bilgin olarak tanınan bir peygamer
İSKENDER : Bir Makedon kumandanı
İSLAM : İslam diniden olan, müslüman
İSMAİL : İbrahim peygamberin oğlu
İSMET : Masumluk, temizlik - Haramdan çekinme
İŞÇAN : Çalışkan
İZZET : Değer, kıymet - Kuvvet, kudret - Hürmet, saygı
Kaan / Kagan Hükümdar, hanlarin hani
KAAN : 1.Hükümdar.2.Çin ve Moğol hükümdarlarına verilen ad.
KAAN: (Tür.) Er. 1. Çin ve Moğol imparatorlarına verilen isim. 2. Hakan, hükümdar.
KADEM : Uğur - Ayak adımı - Yarım arşın
kadın adı olarak kullanılır
KADİR : Kuvvetli, güç sahibi - Değer, onur, şeref
Kadir Deger, onur, incelik
KADRİ : Değer, kıymetle ilgili
Kadri Itibar, degerle ilgili
KAĞAN : Kaan, hükümdar
KAHRAMAN : Yiğit, cesur - Bir olayın baş kişisi
Kahraman Savasta yigitlik gösteren, cesur
Kamber Sadik hizmetkar / Hz Ali'nin kölesinin adi
KAMER : Ay - Sadık hizmetli
Kamer Ay isigi
Kamil Tam, eksiksiz, olgun
KAMURAN : Arzusuna erişmiş
Kamuran Dilegine, kavusmus olan
KANDEMİR : Güçlü soydan gelen
KANER : Yiğit soydan gelen.
KANSU: (Tür.) Ka. 1. Çin'in kuzey batısında önemli bir sınır kenti. 2. Çin'de müslümanların en çok bulunduğu eyalet.
KARABEY : Esmer, rengi karaya çalan Bey
KARACAN : Esmer - Küçük ağaçcık
KARAHAN : 1.Tarihte bazı hanlara verilen ad.2. Anadolu'da bir devlet.
KARAN : Kahraman, yürekli - Karanlık
KARANALP : Esmer, karayağız, yiğit
KARATAY : Anadolu Selçuklu devlet adamı.
KARİN: (Ar.) Er.l. Yakın. 2. Nail olan. 3. Hısım komşu. 4. Mabeynci
KARTAL : Çok güçlü, iri yırtıcı kuş
Kartal Yirtici bir tür kus
KARTAY : Yaşlı, pir
Kasim Bölen, kisimlara ayiran
KATRE: (Ar.) Ka. 1. Damla. Damlayan şey
KAYA : Büyük, sert taş kütlesi
Kaya Büyük ve sert tas kütlesi
KAYAHAN : Güçlü, sert hükümdar
Kayahan Kaya gibi sert hakan
KAYHAN : Güçlü hükümdar
KAYHAN: (Tür.) Er. - Sert, güçlü sesli okuyucu, kayayı bile delecek güçte sesi olan okuyucu.
KAYRA: Tanrı yardımı; Tanrı'dan ya da büyük bir kimseden Gelen iyilik, kayırma, yardım, destek
KAYRAL: (Tür.) Er. - Kayrılan, himaye edilen (kimse)
Kazim Kizginligini, öfkesini belli etmeyen
KEMAL : Olgunluk - En yüksek değer - Erdem
Kemal Bilgi ve erdem bakimindan olgunluk
Kemalettin Bilgi ve erdem sahibi
KENAN : Hz.Yakup'un ülkesi. Cennet, Filistin
Kenan Nuh peygamberin oglu ya da Nemrut'un babasi sanilan kisi
Keramettin Bagis, ihsan agirlama
KEREM : Soyluluk - Cömertlik, bağış
Kerem Cömertlik, soyluluk büyüklük
KEREM: Cömertlik, soyluluk büyüklük
KEREMŞAH : Asil, soylu şah, hükümdar
KERİM : Cömert - Ulu, büyük
Kerim Kerem sahibi, cömert
KEVSER:Cennette bulunduğuna inanılan kutsal su
KILIÇ : Sivri uçlu,keskin, çelikten silah
KILIÇALP : Kılıç gibi keskin, yiğit
KILIÇHAN : Kılıç gibi keskin, güçlü yiğit
KIRCA : Dolu - Ufak taneli kar - Borayla gelen yağmur
KIRDAR : Ölçülü davranış
KIRHAN : Kırçıl han
KIVANÇ : Övünç, iftihar
Kivanç Sevinç, hoslanma
KOLÇAK : Yiğit, mert, koçak
KORAL : Sınır muhafızı
KORALP : Yiğit sınır muhafızı
KORAY : Kor renkli ay.
Koray Kamis, kargi gibi, içi bos seyler
KORAY: (Tür.) Er. - İyice kor rengine gelen ay.
KORCAN : Ateşli, canlı
Korcan Kani sicak, kani kaynayan
KORÇAK : Heykel
KORÇAN: (Tür.) Er. - Ateşli, canlı, hareketli.
KOREL : Kor gibi etkili, yakıcı kişi
KORHAN : Kor gibi kızgın hükümdar.
Korhan Ates gibi hakan
Korkmaz Korku bilmeyen
KORKUT : Büyük dolu tanesi - Hayali yaratık
Korkut (d) Büyük dolu tanesi
KORTAN : Kor renkli tanyeri - Yalçın kaya - Pelikan
KÖKER : Köklü soydan gelen
KÖKSAL : Kökünü derinlemesine sal, soyun genişlesin
Köksal Kökünü derinliklere sal anlaminda
KUBAT : Kaba, şişman
KUBİLAY : Ünlü Moğol hükümdarı
Kubilay Cengiz Hanin torununun adi
KUDRET : Güç, kuvvet - Allah'ın gücü - Zenginlik - Yetenek
Kudret Güç, kuvvet
KUMRU: (Fars.) Ka. - Güvercinlerden, uzunca kuyruklu boynunun yanlarında benekler bulunan ve güvercinlerden daha küçük olan boz renkli kuş.
KUNTAY : Ay gibi sağlam, güçlü
KUNTER : Sağlam, kuvvetli
KURTBEY : Kurt gibi atılgan, güçlü
KUTAN : Dua, yalvarma - Saka kuşu
KUTAY : Uğurlu ay
KUTAY : Uğurlu ay.
KUTBAY : Uğurlu kişi
KUTER : Kutlu uğurlu kişi.
KUTHAN : Kutlu hükümdar
KUTLAY : Kutlu, uğurlu ay
KUTLU : Uğurlu, kutsal
Kutlu Kutlanmis, mutlu, ugurlu
Kutsal Mübarek, kutlulukla ilgili
Kutsi Kutlanan, kutluluk sahibi
Kuzey Kuzey yönü / Simal
KÜBRA: (Ar.) Ka. 1. Büyük olan (Ekber'in müennesi). 2. Hadicetü'l-Kübra: Hz. Peygamberin ilk hanımı.
Kürsat (d) Eski bir Türk adi
KÜRŞAT : Göktürk prensi
LAÇİN : Bir cins şahin - Sarp, yalçın
LAMİ : Sert, çatık kaşlı veya Aslan
LATİF : Allah'ın kulu
Latif Yumusak, hos, nazik
Lebib Akilli, zeki
LEMA : Herşeye gücü yeten
LEMİ : Becerikli,atılgan
Lemi Parlak, parildayan
LEVENT : Dünya,varlık
Levent Eski deniz erlerine verilen ad
LOKMAN : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
Lokman Tarihteki en ünlü tabibin adi (Lokman Hekim)
LÜTFİ : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
Lütfü Iyi muamele, güzellikle hoslukla ilgili
MACİT : Şan, şeref sahibi - İyi ahlaklı
MAHİR : Becerikli, hünerli
MAHMUT : Övülmeye değer, hamdolunmuş
MANÇO : Manda yavrusu
MANSUR : Yardım edilmiş - Allah'ın yardımıyla galip gelmiş
MARZIYE: Allah’ın kendisinden razı olduğu, Rabb’ine varmaya hazırlanmış kişi anlamındadır. Bunun diğer bir formu olan isim ise Raziye’dir ki, Allah’tan razı olmuş kişi, Allah’ın kaderine razı olan kadın anlamına gelir.
MAZHAR : Bir şeyin göründüğü, çıktığı yer - Onurlanma
MECİT : Çok ulu, yüce
MECNUN : Cin çarpmış - Delice seven
MEHMET : Muhammed isminin Türkçe'de söylenişi
MELİH : Güzel, şirin, sevimli.
MEMDUH : Övülmüş
MENDERES : Bir akarsu yatağının az eğimli ovalarda çizdiği kıvrım
MENGÜ : Ölümsüz, ebedi
MENSUR : Saçılmış, dağılmış - Ölçüsüz, uyaksız söz
Merhaba meleklerim,
Merhaba meleklerim,
MERİÇ : Balkan yarımadasında bir akarsu
MERİH : Bir gezegen
MERİH: (Ar.) Er. - Dünya'dan sonra güneşe en yakın olan gezegen
MERT : 1.Yiğit. 2.Sözünün eri, güvenilir kimse.
MERT: Sözünün eri, sözünde duran
MESUT : Mutlu, bahtiyar
METE : Büyük Hun imparatoru.
METİN : Metanetli, sağlam - Özü, sözü doğru
MİNA: Liman
MİRAY: (Fars.) Ka. - Ayın ilk günleri
MİRKELAM : Güzel, nazik konuşan
MİRZA : Hükümdar soyundan gelen
MİTHAT : Övme
MUHAMMED : Yüce Peygamberimizin ismi - Tekrar tekrar övülmüş - Güzel huylu
MURAT : 1.İstek. 2.Amaç.
MURATHAN : Arzulu hükümdar
MÜJDAT : Müjdeler, sevinçli haberler
MÜŞFİK : Şefkatli, merhametli
NADİ : Haykıran, seslenen - Toplantı
NADİR : Az bulunur
NAFİ : Yararlı - Şifa, hayırlı
NAFİZ : Becerikli,atılganDelen, içeri işleyen - Etkili, sözü geçen
NAHİT : Venüs gezegeni, zühre - Ergen
NAİL : Muradına ermiş
NASUH : Öğüt veren - Temiz
NASUHİ : Bozulmaz biçimde tövbe eden
NAŞİT : Şiir yazan, okuyan
NAZIM : Düzenleyen - Manzume yazan
NAZİF : Temiz - Zarif
NECAT : Kurtulma
NECDET : Kahramanlık, yiğitlik
NEDİM : Tatlı , güzel konuşan
NEDRET : Az bulunan, seyrek
NEHAR : Gündüz
NEJAT : Soy, nesil - Doğa, yaradılış
NESİM : Yumuşak rüzgar - İyi, yumuşak huylu
NEŞAT : Sevinç, neşe
NEŞET : Meydana gelme, yetişme
NEYZEN : Ney çalan
NİDA : Bağırma,sesle çağırma, haykırma.
NİHAT : Huy, yaradılış
NİSA: Kuranı kerimin 4. suresi anlamı kadın
NOYAN : Baş komutan, bey.
NUH : Üçüncü peygamber
NURKAN : Aydınlık, temiz soydan gelen
NÜZHET : Neşe - Ferahlık, sevinç
OGÜN : Belirli bir günde doğan
OGÜN: (Tür.). - Anımsanan belirli bir günde doğan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
OĞAN : Güçlü, kuvvetli
OĞUL : Erkek evlat - Kovandan çıkan arı topluluğu
OĞULCAN : Can dost.
OĞUR : Uğur - Samimi, içten
OĞUZ : Saf, iyi yaradılışlı - Sağlam, güçlü
OĞUZ: (Tür.) Er. 1. Mübarek, saf ve iyi yaratılışlı. 2. Genç, sağlam, güçlü. 3. Anlayışı kıt, bön. 4. Köylü. Tosun. 5. Türk efsanelerinde geçen büyük bir kahraman. Büyük bir Türk boyu olarak kullanılır
OĞUZHAN : Yiğit han - Oğuzların efsane kahramanı
OKAN : Anlama, öğrenme - Oğuz
OKAY : Beğeni, ok gibi delici, ay gibi aydınlık.
OKBAY : Ok gibi delici, saygın ve zengin kimse.
OKCAN : Hareketli, canı tez
OKER : Hızlı, hareketli
OKTAR : Ok atan, okçu
OKTAY : Öfkeli, sinirli
OLCAY : Şanslı, talihli
OLGUN : Bilgili, görgülü, iyi yetişmiş
OMAÇ : Hedef, amaç
OMAY : Seçkin, seçilmiş
ONAT : İyi, güzel - Doğru ve dürüst nitelikli
ONAY : Uygun bulma
ONGAR : Kurtuluş
ONGUN : Tam - Verimli, bayındır - Kutlu, uğurlu - Gelişmiş, gürbüz
ONUR : Kişinin kendin saygısı, özsaygı
ONUR: Şeref, haysiyet, izzet-i nefs
ONURAL : Şan, şeref kazan
ONURALP : Onuruyla tanınmış yiğit
ONURHAN : Onurlu hükümdar
ORÇUN : Ardıl, halef, oğul.
ORHAN : Şehrin hakimi
ORHUN : Orta Asya Türklerinde eski yazı türü.
ORHUN: (Tür.) Er. 1. Orta Asya'da bir ırmak. 2. Orta Asya Türklerinin kullandığı en eski yazı. 3. Yüksek, yüce Hun anlamında
ORKAN : Hükümdar soyundan gelen.
ORKUN : Çoban beyi.
ORKUT : Kutsal şehir.
ORTAÇ : Tepe - Mirasçı - Veliaht
ORTUN : Ortanca kardeş
ORTUNÇ : Ateş renginde tunç
OSMAN : Bir tür kuş - Osmanlı'nın kurucusu
OYTUN : Beğenilen güzel yer, kutsal.
OYTUN: (Tür.) 1. Kutsal, mübarek. 2. Beğenilen, güzel yer. Alçak yer, ova. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
OZAN : 1.Halk şairi. 2.Şiir yazan kimse şair.
OZGAN : Öne geçen, kazanan
OZGAN: (Tür.) Er. - Öne geçen, kazanan, başarılı
ÖCAL : Öcünü, intikamını al
ÖDÜL : Bir başarı ya da iyilik karşılığında verilen armağan
ÖĞDAY : Çok akıllı
ÖĞÜN : Yücel, gurur duy - Zaman, vakit - Kez, defa Önde, ileride
ÖĞÜNÇ : Övünülecek şey
ÖĞÜT : Nasihat
ÖKER : Akıllı
ÖKMEN : Akıllı, zeki
ÖKTEM : Güçlü, onurlu
ÖKTEN : Akıllı, bilgili
ÖMER : Yaşayış, hayat - İkinci Halife
ÖMÜR : Yaşayış, hayat
ÖNAL : Her işte lider olan.
ÖNAY : Ayın ilk günlerindeki durumu, hilal
ÖNDER : Bir topluluğa başkanlık eden - Önde giden, yol gösteren
ÖNEL : Bir şeyin tamamlanması için verilen süre, vade
ÖNER : Başta gelen - Yön - Sıra
ÖRSAN : Örs gibi sağlam adı olan
ÖRSEL : Örs gibi sağlam el
ÖVÜL : Kendini beğendir, övgü kazan
ÖYMEN : Evcimen, evine bağlı
ÖZAL : Özü kırmızı
ÖZALP : Özünde yiğit olan
ÖZAY : Özü ay gibi parıltılı olan.
ÖZCAN : Candan, samimi
ÖZDEMİR : Özü demir gibi sağlam olan
ÖZDEN : Soyca temiz - Özvarlıkla ilgili - Suların geçtiği yer
ÖZEN : Bir işin iyi olması için gösterilen çaba - En içeride olan - Dere, ırmak
ÖZER: Yiğit, doğru kişi
ÖZGÜN : Benzerlerinden ayrı - Kendine özgü.
ÖZGÜR : Hür - Bağımsız
ÖZHAN : Hükümdar soyundan gelen
ÖZKAN : Özü, kanı temiz
ÖZMEN : Özü iyi, sağlam olan
ÖZTAN : Tan yeri gibi aydınlık.
PAKEL : Sezgi, anlayış, dikkat
PAKER : Sert, çatık kaşlı veya Aslan
PAKSOY : Allah'ın kulu
PAMİR : Herşeye gücü yeten
PARS : Becerikli,atılgan
PAYDAŞ : Dünya,varlık
PAYİDAR : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
PEKAY : Çok aydınlık, ay gibi ışıklı.
PEKCAN : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
PEKEL : Sağlam, güçlü el.
PEKER : Güçlü yiğit, çok sağlam.
PEKİN : Doğruluğu kesinlikle bilinen.
PERKER : Güçlü ve yiğit kişi.
PERTEV : Dürüst,güvenilir
PEYAM : Mutlu,sevinçli gün
PEYKAN : Beyaz taç,gelin tacı
PEYMAN : Aydınlık gece
POLAT : Din uğruna çalışan
POYRAZ : Yüce,ulu
POZAN : Candan,cana yakın
RABSİN : Beyaz ay,dolunay
RAFET : Sert, çatık kaşlı veya Aslan
RAMAZAN : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
RANA:Güzel göze hoş gelen
RAUF : Dünya,varlık
RAUF : Mutlu,sevinçli gün
RAVZA: Suyu yeşilliği bol olan yer bahçe
RECEP : Beyaz taç,gelin tacı
REFİK : Din uğruna çalışan
REHA : Candan,cana yakın
REKİN : Gururlu, ağırbaşlı.
RENAN : Kızıl kan
RIDVAN : Aslan gibi cesur,savaşçı beyi
RIZA : Yiğit,hükümdar
RUHİ : Tek yiğit,prens
RÜÇHAN : Orta Asya'da Tanrı dağı,bir Türk boyu
RÜSTEM : Kızıl,al renkli Tuğ
RÜŞTÜ : Armağan,hediye
SABRİ : Sabırla ilgili
SACİT : Secde eden
SADRİ : Göğüsle ilgili
SAİM : Oruçlu
SAİT : Mübarek, kutlu - Sevap kazanmış
SAKIP : Delen, delik açan - Çok parlak
SALİH : Elverişli, yararlı - Dinin emirlerine uyan
SALİM : Sağlam - Kusursuz, eksiksiz
SAMET : Çok yüksek, çok ulu - Hiç kimseye ihtiyacı olmayan
SAMİ : Dinleyen, duyan - Yüksek, yüce
SAMİH : Cömert, eli açık
SAMİM : Bir şeyin merkezi, içi
SANBERK : Gücüyle tanınmış.
SANCAR : Kısa kama - Saplar, batırır
SANER : Ünlü tanınmış.
SARA: (İbr.) Ka. 1. Prenses. 2. (Fars.) Hz. İbrahim'in hanımı. 3. Halis, katkısız, temiz
SAREsmi (11)af temiz
SARGIN : Candan, içten
SARP : Çetin, sert
SARP: (Tür.) Er. 1. Çetin, sert, şiddetli. 2. Dik, çıkılması ve geçilmesi zor.
SARPER : Zoru başaran kişi.
SARPER: (Tür.) Er. - Sert, güçlü erkek.
SAVAŞ : Uğraşma,mücadele,kavga - Silahlı mücadele, harp
SEÇKİN : Niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, elit.
SEDAT : Doğru, haklı
SEDEF: (Ar.) Ka. 1. Bazı deniz hayvanlarının (midye, istiridye gibi) sert, beyaz ve parlak kabuğu. 2. Bu kabuktan yapılmış veya süslenmiş eşya.
SEDEN: (Tür.) Ka. - Uyanık, tetikte, gözü açık olan
SELCAN : Coşkun, taşkın
SELÇUK : Güzel konuşan - Türk hükümdarı
SELEN: (Tür.) - Sel gibi coşkun, taşkın kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SELİKA: (Ar.) - Güzel konuşma ve yazma kabiliyeti. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
SELİM : Sağlam, doğru, kusursuz - Temiz, içten
SELVA: (Ar.) Ka. 1. Bal. 2. Büyük bıldırcın. Tih çölünde bulundukları sürece, israiloğullarına Allah tarafından kudret helvasıyla birlikte, karınlarını doyurmak için gönderilen kuş. 3. (İsp.) Ekvator da sık balta girmemiş orman
SEMA: (Ar.) Ka. 1. İşitme, duyma. Musiki dinleme. 2. Gökyüzü. 3. Felek.
SEMİH : Cömert, eli açık
SEMİN : Çok değerli.
SENA: (Ar.) 1. Övgü ile ilgili. 2. Şimşek parıltısı 3.Şükretme
SERCAN : Sevgili, sevilen
SERDAR : Başkumandan, başbuğ
SERGEN : Raf, vitrin - Tepelerdeki düzlük - Yorgun
SERHAN : Kurt, canavar - Şarkıcıların başı
SERHAT : Sınır - İki devlet arasındaki sınır
SERKAN : Soylu kan, başkan
SERKUT : Mutlu, talihli
SERMET : Ebediyet, sonsuzluk
SERTAÇ : Çok sevilen, sayılan
SERTAÇ: (Fars.) Er. - Baştacı, çok sevilen, sayılan.
SERTAP: (Tür.) Er. - İnatçı, direngen.
SERTUĞ : Baş tacı edilen.
SERVER : Başkan, reis
SEVDE: (Ar.) Ka. Siyah, esmer, esmer güzeli. Mü'minlerin annelerinden birisi Hz. sevde.
SEVİL: (Tür.) Ka. - Her zaman sevilen, beğenilen biri olma temennisi
SEYYIDETUNNISA: Kadınların efendisi.
SEZAİ : Uygun, yaraşan
SEZER : Duyar, hisseder
SEZER: (Tür.) - Duyar, hisseder, anlar. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
SEZGİN : Sezme yeteneği olan, duygulu, anlayışlı
SITKI : İç temizliğiyle, doğrulukla ilgili
SİMAVİ : Yüzle, çehreyle ilgili
SİNAN : Mızrak, süngü gibi silahların sivri ucu
SONER : Son doğan yiğit
SONGUR : Şahin - Ağır, hantal
SORGUN: (Tür.) Er. 1. Bir tür söğüt ağacı. 2. Sıtkı, sert. 3. Çok uzun ve güzel saç.
SOYHAN: (Tür.) Ka. - Han soyundan gelen.
SOYSAL : Uygar
SÖKMEN : Yiğitlere veilen san
SÖMER : Katışıksız güçlü
SUAVİ : Değişmeyen - Kanıtlanmış
SÜHEYL : Kutlu, uğurlu
SÜLEYMAN : Saflık, temizlik
SÜMER : Mübarek, kutlu - Sevap kazanmış
SÜSEN: (Tür.) Ka. - Çiçekleri iri, güzel görünüşlü ve kokulu bir süs bitkisi. Zambak.suresinin 3. ayetinde insanın ahseni takvim üzere yaratıldığı beyan
ŞAFAK : Güneş doğmadan önce ufukta beliren aydınlık
ŞAHAN : Padişahlar, hükümdarlar, tahtlar.
ŞAHİN : Büyük, yırtıcı kuş
ŞANSAL : Niteliklerinle ünlen, tanın
ŞANVER : İyi niteliklerin bilinsin, duyulsun
ŞEHBAL: (Fars.) Ka. - Kuş kanadının en uzun tüyü
ŞEHZADE : Hükümdar oğlu
ŞENER : Mutlu, neşeli
ŞENOL : Her zaman neşeli, mutlu ol
ŞENSOY : Neşeli, mutlu soydan gelen
ŞEREF : İyi ahlak ve fazilet sonucu oluşan manevi yücelik - İyi ün
ŞERİF : Şerefli, kutsal - Soylu, temiz
ŞEVKET : Büyüklük, heybet
ŞEVVAL: (Ar.). - Hicri takvime göre yılın 10. ayı, ilk üç günü şeker bayramıdır. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ŞEYMA: (Ar.) 1. Bedeninde ben veya benzer bir izi olanlar. 2. Hz. Peygamber'in süt kardeşi
ŞÜKRÜ : Şükürle, minnettarlıkla ilgili
TAHA : Kuran'da bir sure adı.
TAHIRE: Hz. Fâtıma’nın tertemiz olduğunu anlatan isimlerinden biri. Bu isimle, Fâtıma’nın Peygamberimiz’den bir parça olduğu bilgisine atıf yapılır.
TALAY : Gereğinden çok.
TALİP : Arayan, isteyen - Alıcı müşteri
TAMER : Nitelikli, sayılan kişi
TAN : Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, şafak zamanı
TANAY : Şafaktaki ay.
TANBERK : Şafak çizgisi - Parlayan şimşek
TANER : Şafak gibi aydınlık yiğit
TANJU : Çinlilerin Türk hükümdarlarına verdiği ad
TANKUT : Kutlu, uğurlu sabah
TANSEL : Şafak seli, ışık seli
TARCAN : Ayrıcalıklı dost.
TARHAN : Oğuzlarda demirci ustası - Tüccarlar - Han ve komutan ünvanı
TARIK : Sabah yıldızı, Zühre, Venüs
TARKAN : İslam'dan önce Türklerin kullandığı vekil, vezir gibi san
TAŞKIN : Coşmuş, taşmış halde bulunan - Akarsuların taşması
TAYFUN : Okyanuslarda görülen fırtına
TAYFUR : Küçük bir kuş türü
TAYGÜN : Çocuk, torun
TAYKUT : Kutlu, uğurlu çocuk.
TAYLAN : Yakışıklı ve sırım gibi genç.
TEKİN : Tek, eşsiz - Uyanık, tetikte
TEOMAN : Hun İmparatoru Mete'nin babası
TEVFİK : Uygun düşme, uyma - Başarma - Allah'ın yardımına ulaşma
TEZCAN : Telaşlı, heyecanlı
TİMUÇİN : Moğol İmparatoru Cengiz - Katı, sağlam demir
TİMUR : Demir - Türk-Moğol İmparatoru
TOLAY : 1.Cemaat. 2.Topluluk.
TOLGA : Savaşçıların giydikleri demir başlık
TOPRAK : Yer kabuğunun yüzey bölümü
TOYGAR : Tarlakuşu, turgay
TUANA: Cennete düşen ilk yağmur damlası
TUFAN : Nuh Peygamber zamanındaki güçlü yağmur
TUGAY : İki alaydan oluşan askeri birlik
TUĞRUL : Ak doğan - Selçuklu'nun kurucusu
TUNA : Çok bol - Yavru - Görkemli, gösterişli - Bir akarsu
TUNCAY : Tunç renkli ay
TUNCER : Tunç gibi kuvvetli
TUNÇ : Bakır, çinko, kalay karışımı
TURAN : Türklerin en eski yurtlarına verilen ad
TURGAY : Boz renkli, tarlalarda bulunan bir tür serçe
TURGUT : Oturulacak yer, konut
TURHAN : Soylu, seçkin
TÜRKER : Yiğit Türk
UÇAR : Sezgi, anlayış, dikkat
UFUK : Herşeye gücü yeten
UĞUR : Becerikli,atılgan
UĞURALP : Dünya,varlık
UĞURCAN : Doğruluk gösteren-Adaletli davranan
ULAÇ : Cennette ölümsüzlüğe kavuşan
ULAŞ : Çok övülmüş,methedilmiş
ULUÇ : Beyaz ay,dolunay
UMUR : 1.Aldırış etme. 2.Tecrübesi çok olan, deneyimli.
UMUT : Beyaz taç,gelin tacı
UMUT: Ummak, beklemek, ümit etmek
URAL : Aydınlık gece
UYGUR : Şanı şerefi en yüksek olan
UZAY : Kızıl kan
ÜLGEN : Yüce, ulu - İyilik tanrısı
ÜLKER : Boğa burcunda yedi yıldızdan biri
ÜMİT : Umut
ÜMİTCAN : Umutlu, hayırlı dost.
ÜNAL : Adın duyulsun, tanın
VAHA : Çöl ortasında sulak ve yeşil yer.
VAROL : Sağlıklı, uzun yaşa
VASFİ : Nitelikle ilgili
VEDAT : Sevgi, dostluk
VEFA : Sözünde durma, dostluğunu sürdürme
VOLKAN : Yanardağ
VURAL : Vurarak al
YAHYA : Zekeriya'nın oğlu olan peygamber - Allah lütufkardır anlamında
YAKUP : Erkek keklik - Takip eden, izleyen
YAKUT : Parlak kırmızı, değerli taş
YALÇIN : Sarp - Düz, kaygan - Parlak
YALMAN : Kılıç, kama gibi şeylerin ucu - Sarp, dik
YAMAN : 1.Gücü ve becerisi alışılmışın üzerinde olan.2.Korkulan.
YAREN: Dost,arkadaş
YASİN : Kur'an'ın 36.Suresi
YAŞAR : Doğan çocuğun uzun ömürlü olması dileğiyle konan bir ad
YAVUZ : İyi, güzel - Mert, cesur
YEKTA : Tek, eşsiz
YENER : Üstün gelen, kazanan
YIGIT: Güçlü, cesur
YILDIRAY : Parlak, ışık veren ay
YILDIRIM : Buluttan yere elektrik boşalması
YILMAZ : Bıkmayan, azimli
YİĞİT : Güçlü, yürekli, kahraman, alp.
YORUM GÖNDER
YUSUF : Yakup Peygamberin oğlu
YÜCEL : Yüksel, yüce hale gel
ZAFER : Amaca ulaşma, başarı - Düşmanı yenme
ZAHİR : Zekeriya'nın oğlu olan peygamber - Allah lütufkardır anlamında
ZAHİT : Parlak yıldız
ZEHRA: En yaygın ismidir. Gül yüzlü, parlak yüzlü, çiçek simalı anlamlarına gelir. O, Efendimiz’in kokladığı bir çiçek gibidir adeta.
ZEKAİ : Zeka ile ilgili
ZEKERİYA : Erkek - Bir peygamber
ZEKIYE: Bu isim O’nun arı duru hale getirilmiş hanımlığını anlatır.
ZEKİ : Çabuk anlayan, kavrayan
ZEYNEL : Zenelabidin'in kısaltılmışı
ZİHNİ : Akılla ilgili
ZİNNUR:Nur saçan
ZİŞAN: (Ar.) 1. Şanlı, şerefli. 2. Canlı. 3. Bir tür lale. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ZİŞAN: Onurlu şerefli
ZİYA : Aydınlık, nur
ZÜMRA: Güzel iyi ahlaklı,zeki bilgili kadın
Yorumlar
Yorum Gönder