OGÜN: (Tür.). - Anımsanan belirli bir günde doğan.
- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
OĞAN : Güçlü, kuvvetli
OĞUL : Erkek evlat - Kovandan çıkan arı topluluğu
OĞULCAN : Can dost.
OĞUR : Uğur - Samimi, içten
OĞUZ : Saf, iyi yaradılışlı - Sağlam, güçlü
OĞUZ: (Tür.) Er. 1. Mübarek, saf ve iyi
yaratılışlı. 2. Genç, sağlam, güçlü. 3. Anlayışı kıt, bön. 4. Köylü. Tosun. 5.
Türk efsanelerinde geçen büyük bir kahraman. Büyük bir Türk boyu olarak
kullanılır
OĞUZHAN : Yiğit han - Oğuzların efsane kahramanı
OKAN : Anlama, öğrenme - Oğuz
OKAY : Beğeni, ok gibi delici, ay gibi aydınlık.
OKBAY : Ok gibi delici, saygın ve zengin kimse.
OKCAN : Hareketli, canı tez
OKER : Hızlı, hareketli
OKTAR : Ok atan, okçu
OKTAY : Öfkeli, sinirli
OLCAY : Şanslı, talihli
OLGUN : Bilgili, görgülü, iyi yetişmiş
OMAÇ : Hedef, amaç
OMAY : Seçkin, seçilmiş
ONAT : İyi, güzel - Doğru ve dürüst nitelikli
ONAY : Uygun bulma
ONGAR : Kurtuluş
ONGUN : Tam - Verimli, bayındır - Kutlu, uğurlu -
Gelişmiş, gürbüz
ONUR : Kişinin kendin saygısı, özsaygı
ONUR: Şeref, haysiyet, izzet-i nefs
ONURAL : Şan, şeref kazan
ONURALP : Onuruyla tanınmış yiğit
ONURHAN : Onurlu hükümdar
ORÇUN : Ardıl, halef, oğul.
ORHAN : Şehrin hakimi
ORHUN : Orta Asya Türklerinde eski yazı türü.
ORHUN: (Tür.) Er. 1. Orta Asya'da bir ırmak. 2.
Orta Asya Türklerinin kullandığı en eski yazı. 3. Yüksek, yüce Hun anlamında
ORKAN : Hükümdar soyundan gelen.
ORKUN : Çoban beyi.
ORKUT : Kutsal şehir.
ORTAÇ : Tepe - Mirasçı - Veliaht
ORTUN : Ortanca kardeş
ORTUNÇ : Ateş renginde tunç
OSMAN : Bir tür kuş - Osmanlı'nın kurucusu
OYTUN : Beğenilen güzel yer, kutsal.
OYTUN: (Tür.) 1. Kutsal, mübarek. 2. Beğenilen,
güzel yer. Alçak yer, ova. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
OZAN : 1.Halk şairi. 2.Şiir yazan kimse şair.
OZGAN : Öne geçen, kazanan
OZGAN: (Tür.) Er. - Öne geçen, kazanan, başarılı
ÖCAL : Öcünü, intikamını al
ÖDÜL : Bir başarı ya da iyilik karşılığında verilen
armağan
ÖĞDAY : Çok akıllı
ÖĞÜN : Yücel, gurur duy - Zaman, vakit - Kez, defa
Önde, ileride
ÖĞÜNÇ : Övünülecek şey
ÖĞÜT : Nasihat
ÖKER : Akıllı
ÖKMEN : Akıllı, zeki
ÖKTEM : Güçlü, onurlu
ÖKTEN : Akıllı, bilgili
ÖMER : Yaşayış, hayat - İkinci Halife
ÖMÜR : Yaşayış, hayat
ÖNAL : Her işte lider olan.
ÖNAY : Ayın ilk günlerindeki durumu, hilal
ÖNDER : Bir topluluğa başkanlık eden - Önde giden,
yol gösteren
ÖNEL : Bir şeyin tamamlanması için verilen süre,
vade
ÖNER : Başta gelen - Yön - Sıra
ÖRSAN : Örs gibi sağlam adı olan
ÖRSEL : Örs gibi sağlam el
ÖVÜL : Kendini beğendir, övgü kazan
ÖYMEN : Evcimen, evine bağlı
ÖZAL : Özü kırmızı
ÖZALP : Özünde yiğit olan
ÖZAY : Özü ay gibi parıltılı olan.
ÖZCAN : Candan, samimi
ÖZDEMİR : Özü demir gibi sağlam olan
ÖZDEN : Soyca temiz - Özvarlıkla ilgili - Suların
geçtiği yer
ÖZEN : Bir işin iyi olması için gösterilen çaba -
En içeride olan - Dere, ırmak
ÖZER: Yiğit, doğru kişi
ÖZGÜN : Benzerlerinden ayrı - Kendine özgü.
ÖZGÜR : Hür - Bağımsız
ÖZHAN : Hükümdar soyundan gelen
ÖZKAN : Özü, kanı temiz
ÖZMEN : Özü iyi, sağlam olan
ÖZTAN : Tan yeri gibi aydınlık.